Cancer Research UK tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre, karaciğer kanseri son 20 yılda 81.000’den fazla insanın hayatını kaybetmesine yol açmıştır. Öngörülere göre, bu sayı 2040 yılına kadar yüzde 10 oranında artacak. Bu durum, karaciğer kanserinin ciddiyetini ve toplum üzerindeki etkisini gözler önüne sermektedir.
1990’ların sonlarına gelindiğinde karaciğer kanseri nedeniyle her yıl sadece 2.200 ölüm gerçekleşirken, günümüzde bu rakam 5.800‘e çıkmıştır. Yapılan araştırmalar, karaciğer kanserinin İngiltere‘de kanser kaynaklı ölümler arasında altıncı sırada yer aldığını ve 2040’ta beşinci sıraya yükselebileceğini göstermektedir. Son yirmi yılda yaklaşık 81.300 insan bu hastalığın kurbanı olmuştur ve önümüzdeki 15 yıl içinde 135.000 kişinin daha hayatını kaybetmesi beklenmektedir.
Araştırmalar ayrıca, karaciğer kanseri vakalarının yaklaşık dörtte birinin obezite nedeniyle, beşte birinin sigara içimi yüzünden ve 14’te birinin aşırı alkol tüketimi sebebiyle meydana geldiğini ortaya koymaktadır. Sigara dumanı, en az 70 farklı kansere neden olan kimyasal madde içermektedir. Bu kimyasallar, akciğerlere girdiğinde karaciğer de dahil olmak üzere vücudun tüm bölgelerinde hasar oluşturabilir.
Kanserler yaşam tarzıyla önlenebilir
Yapılan yeni analiz, karaciğer kanseri vakalarının yaklaşık yarısının yaşam tarzında yapılacak değişikliklerle önlenebileceğini göstermektedir. Bu durum, bireylerin sağlıklı alışkanlıklar edinerek bu hastalığın önüne geçebileceğini vurgulamaktadır. Örneğin, sağlıklı bir diyet ve düzenli fiziksel aktivite, obezite riskini azaltarak karaciğer kanseri gelişme şansını düşürebilir.
Karaciğer kanserinin belirtileri arasında açıklanamayan kilo kaybı, sarılık (cildin ve göz aklarının sararması), kaşıntı, mide bulantısı ve karın şişkini yer almaktadır. Bu belirtiler genellikle hastalığın ilerlemiş aşamalarında ortaya çıkmakta ve bunun sonucu olarak tedavi süreci zorlaşmaktadır. Hastalığın erken evrelerinde teşhis edilmesi, ilerlemesi durumunda durdurulmasını sağlayabilir.
Ayrıca, İngiltere’de yapılan bir araştırma, karaciğer kanseri de dahil olmak üzere ‘en az hayatta kalma şansına sahip altı kanser türüne yakalanan kişilerin yüzde 58‘inin bir yıl içinde bu hastalıktan öleceğini ortaya koymuştur. Bu kanser türleri genellikle ileri evrelerde teşhis edilmektedir. Ülkedeki hastaların yalnızca yüzde 28‘i hastalığın daha tedavi edilebilir olduğu erken evrede teşhis edilebiliyor; bu oran, ilk veya ikinci evrede teşhis edilen diğer tüm kanser hastalarının yüzde 54‘ü ile karşılaştırıldığında oldukça düşüktür.
Sonuç olarak, karaciğer kanserinin önlenmesi ve erken teşhisi, bireylerin yaşam tarzı seçimleri ve düzenli sağlık kontrolleri ile büyük ölçüde mümkün olmaktadır. Bu bağlamda, toplumda farkındalık oluşturmak ve sağlıklı alışkanlıkları teşvik etmek son derece önemlidir. Bu şekilde, karaciğer kanseri gibi hastalıkların zararlarını en aza indirme yolunda progress sağlanabilir.
