Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Avrupa ülkelerinin kendi güvenlikleri konusunda daha fazla sorumluluk almaları gerektiğini vurgulayarak, Budapeşte’de düzenlenen gayriresmi AB Liderler Zirvesi sırasında önemli açıklamalarda bulundu. Scholz, Avrupa Birliği’nin güvenliğini sağlamak için Avrupalıların iş birliği yapmasının zorunluluğunu dile getirdi. “Avrupa Birliği olarak, Avrupalılar olarak güvenliğimiz için ne gerekiyorsa birlikte yapmalıyız. Herkes üzerine düşeni yaparsa bu özellikle başarılı olacaktır,” şeklinde ifade etti.
“BİR ARADA DURMAK ŞART”
Scholz, Avrupa’nın ve dünyanın büyük zorluklarla baş başa olduğunu belirterek, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Avrupa’da yeniden bir tehdit haline geldiğini vurguladı. “Rusya, Ukrayna’yı işgal etti ve bu savaşı değişmeyen bir vahşetle sürdürüyor. Ayrıca Ortadoğu’daki çatışmaların artış tehlikesi de sürekli olarak karşımızda,” ifadelerini kullandı. Bu bağlamda, Avrupa’nın güçlü bir birlik oluşturmasının ve birlikte hareket etmesinin gerekliliğine dikkat çekti. Avrupa Birliği’nin bir arada durmasının önemli olduğunu belirten Scholz, bu tür tehditlerle karşılaşmanın ancak koordineli bir şekilde mücadele edilmesiyle mümkün olabileceğini dile getirdi.
Almanya’nın Avrupa güvenliği konusundaki sorumluluklarını artırma çabalarına da değinen Scholz, ülkesinin savunma harcamalarındaki önemli artışların altını çizdi ve Almanya’nın artık NATO’nun yüzde 2’lik savunma harcaması hedefine ulaştığını açıkladı. Bu başarı, Almanya’nın Avrupa’nın güvenliği konusunda daha proaktif bir rol üstlenme kararlılığını gösteriyor.
“EN ÖNEMLİ MÜTTEFİK ABD”
Alman Başbakanı, Avrupa ülkelerine de benzer adımlar atma çağrısında bulundu. Budapeşte’de yapılan zirvede, ABD’nin 2024 yılındaki başkanlık seçimlerinin de ele alınması gerektiğini vurguladı. “Çünkü ABD, gerçekten de Avrupa’nın en önemli müttefikidir. Transatlantik işbirliği ve NATO çerçevesinde güvenliğimiz için birlikte hareket ediyoruz,” dedi. Gelecek dönemde hangi Amerikan Başkanının nasıl bir güvenlik politikası yürüteceğinin tartışma konusu olduğunu belirten Scholz, bunun Avrupa için büyük bir önem taşıdığını ifade etti.
Bu açıklamalar, Almanya’nın uluslararası güvenlik politikalarındaki rolü ve Avrupa’nın güvenlik yapısını güçlendirmeye yönelik hedeflerinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. ABD ve Avrupa arasındaki ilişkilerin, özellikle güvenlik ve savunma alanındaki işbirliklerinin derinleşmesi gerektiği mesajı, Scholz’un ifadelerinin merkezinde yer alıyor.
Sonuç olarak, Olaf Scholz’un Budapeşte’deki zirvede yaptığı bu çağrılar, hem Avrupa’nın iç dinamiklerine hem de global güvenlik sorunlarına ışık tutarak, kıtanın geleceğini şekillendirmede kritik bir rol oynaması beklenen bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
