Denizli Merkezefendi ilçesinde 6 Ocak 2023 tarihinde evinde rahatsızlanan 66 yaşındaki Bekir Erzen, acil sağlık ekipleri tarafından ambulansla Denizli Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırıldı. Yapılan muayenelerde, Bekir Erzen’in beyin kanaması geçirdiği tespit edildi. Ardından yoğun bakıma alınarak tedavi sürecine başlanan Erzen’in, 7 gün boyunca süren yoğun tedavi sürecinin sonunda beyin ölümü gerçekleşti. Bu üzücü gelişmenin hemen ardından, organ nakli süreçleri devreye girdi.
Bekir Erzen’in hastane sürecinde, ailesiyle yapılan görüşmeler sonucunda organ bağışı konusunda olumlu bir karar alındı. Ailesinin organlarını bağışlamayı kabul etmesi üzerine, İzmir Organ ve Doku Koordinasyon Merkezinden gelen uzman ekipler, Bekir Erzen’in karaciğerini ve iki böbreğini başarıyla alarak ilgili organ bekleyen hastalara ulaştırmak üzere İzmir’e götürdü. Alınan organların, İzmir’de tedavi bekleyen hastalara nakledileceği belirtildi. Bu süreç, organ bağışının önemi ve yeni yaşamlar oluşturmadaki katkısını bir kez daha gözler önüne serdi.
Denizli İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk, Bekir Erzen’den alınan organların 3 hastaya yeni bir yaşam şansı vereceğini ifade ederek, “Bildiğiniz gibi bazı hastalıkların tedavisi sadece organ nakli ile mümkün” dedi. Organa olan ihtiyacın her geçen gün arttığını belirten Öztürk, organ bağışının artmasının önemine dikkat çekti. Özellikle kadavradan yapılan organ nakillerinin ülkemizde giderek yaygınlaştığını söyleyen Öztürk, bu bağışların organ bekleyen hastalara büyük umutlar sunduğunu vurguladı.
Öztürk, konuşmasında ayrıca sağlık çalışanları olarak organ bağışının artması için yoğun ve özverili çalışmalar yürüttüklerini ifade etti. Bekir Erzen’in vefatının ardından, onun organlarının organ bekleyen hastalara umut olmasından duyduğu mutluluğu dile getiren Öztürk, “Ben buradan vefatı sonrası organ bekleyen hastalara umut olan Bekir Erzen’e yüce Allah’tan rahmet, organ bağışında bulunan yüce gönüllü ve kederli ailesine baş sağlığı diliyorum” dedi. Bu olay, organ bağışının toplumda daha fazla bilinir hale gelmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.
Sonuç olarak, Bekir Erzen’in hikayesi, organ bağışının ne kadar hayati ve önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Bu tür olaylar, toplumda organ bağışına yönelik farkındalığı artırmakta ve hayatta kalma umudunu pekiştirmektedir. Hastaların hayatını kurtarmak ve yeni umutlar sunmak için her bireyin organ bağışına duyarlı olması gerektiği, sağlık uzmanları ve kamuoyunca sıkça vurgulanmaktadır.
