İstanbul Ticaret Odası Başkanı, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Enflasyonla mücadelede 2024’ün son çeyreği ve 2025’te tüketicinin gücünü daha etkin bir şekilde kullanması gerektiğini belirten başkan, şunları söyledi:
“Iktisat 101 derslerinde geçen klasik bir örnektir. Bir restoran yemeği 100 liraya satıyor. Ertesi gün geliyorsunuz 120 lira oluyor, yine satılıyor; 150 lira oluyor, yine satılıyorsa fiyat burada oluşur. Fiyatı belirleyen en önemli unsurlardan biri tüketici. Yani hizmet enflasyonundan, gıda ve giyim fiyatlarındaki artıştan şikayet ediyoruz. Bir yerdeki restoran fiyatından veya gastronomiden başka birtakım fiyatlardan da şikayet ediyoruz.
Her konuda bir alternatifimiz olmayabilir ama tüketici de tüketimden gelen gücünü yeteri kadar kullanmadığı kanaatindeyim. Ahlaki, etik davranan şirketler yönünde bir pozitif ayrım yapmamız lazım. Batıda bunu görüyorsunuz. Bir ürünün fiyatı çok arttığı zaman, kategorik olarak o ürüne karşı üstü örtülü bir ambargo devreye giriyor. Etik davranmayan üreticiler, satıcılar bu konuda geri adım atmak durumunda kalıyorlar.”
Eski ekonomi yönetimi, yüksek enflasyona rağmen faizleri tek haneye indirmiş, bu da enflasyonun daha da artmasına sebep olmuştu. Kamuoyunun güvenmediği TÜİK bile yüzde 80’lerde enflasyon açıklarken bağımsız kuruluşlar üç haneli enflasyon oranları açıklıyordu.
Mehmet Şimşek liderliğindeki yeni ekonomi yönetimi altında faiz yükseltilse de enflasyon yüksek seyretmeye devam etti. Uzun süre yüzde 60-70’lerde seyreden enflasyon şu an baz etkisiyle yüzde 50’nin altına indi.
Merkez Bankası, 2024 sonu enflasyonunun yüzde 38 olmasını öngörüyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz yüzde 41,5, Şimşek ise yüzde 40 enflasyon ile 2024’ü kapatacaklarını tahmin ediyor.
