Balıkesir‘in Karesi ilçesinde bulunan patlayıcı üretim fabrikasında meydana gelen patlama, Türkiye’deki siyasi gündemin merkezine oturdu. 12 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan bu dramatik olay, siyasi partilerin grup başkanvekilleri tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşındı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Murat Emir, Meclis’teki konuşmasında Balıkesir’deki patlamanın yanı sıra, 45 kişinin ölümüne neden olan Atatürk Havalimanı saldırısının faillerinden olan 6 IŞİD’linin tahliyesine, gazeteciler hakkında sürdürülen soruşturmalara ve Muğla’da gerçekleşen ve 4 can kaybına yol açan helikopter kazasına da dikkat çekti.
‘Meclis, tedbir alması gereken en yüksek makamdır’
Emir, Meclis’in sorumluluklarını hatırlatarak konuşmasına başladı. Meclis’in sadece yaşanan olaylar sonrası başsağlığı dileme yeri olmaması gerektiğinin altını çizerek, “Meclis, iş sağlığı ve güvenliği konusunda tedbir alması gereken en yüksek makamdır” dedi. Türkiye’nin iş cinayetleri konusundaki durumu hakkında eleştirilerde bulunan Emir, şu ifadeleri kullandı:
* “Maalesef dünyada iş cinayetlerinde birinci olan ülkeyiz ve iş cinayetleri son derece yüksek seviyede. Her defasında burada taziyeler bildiriliyor ama hiçbir şey yapılmıyor. Günlük 4 işçimiz iş cinayetinde yaşamını yitiriyor. 11 aysa 1,708 işçi hayatını kaybetmiş. Bırakın gelişmiş ülkeleri, bu durum gelişmekte olan ülkelerde dahi yok. Neden işçilerin kaderi böyle olmalı? Birinci sebep; iş güvenliği önlemlerinin alınmaması. İkinci sebep ise cezasızlık. Bu durumu değiştirmediğimiz sürece acılar yaşamaya devam edeceğiz.”
‘IŞİD’lilere cennet, gazetecilere gözaltı’
Geçtiğimiz günlerde serbest bırakılan IŞİD’lilere de değinen Emir, 2016 yılında Atatürk Havalimanı’na düzenlenen terör saldırısının faillerinin serbest bırakılmasını eleştirdi. Emir, “45 kişinin katili olan IŞİD’lilerin Yargıtay kararıyla tahliye edilmesi asla kabul edilemez” ifadelerini kullandı. Emir, açıklamalarına şöyle devam etti:
* “Yargıtay’ın verdiği bu karara göre, 6 sanık serbest bırakıldı. Bu durum, dış politikalar gereği failleri serbest bırakmak için hukuk sisteminin nasıl kullanıldığını göstermektedir. Türkiye IŞİD militanları açısından cennete dönüşürken, gazeteciler açısından açık hava cezaevine dönüştü.”
Emir, ayrıca gazeteci Özlem Gürses’in bir dil sürçmesi nedeniyle gözaltına alınmasını ve Nevşin Mengü’nün Salih Müslim ile röportaj yapması nedeniyle gözaltına alınmasını örnek göstererek, “Kimse konuşmuyor, herkes her an yargılanabilir. Bu, tek sesli bir ülke yaratma çabasıdır.” dedi.
‘Helikopter neden oradaydı?’
22 Aralık’ta Muğla’da meydana gelen ve 4 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan helikopter kazası hakkında da değerlendirmelerde bulunan Emir, kazanın sebeplerinin sorgulanması gerektiğini vurguladı. Emir, “Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir ambulans helikopter yoğun sis altında düştü. Burada sorulması gereken çok sayıda soru var” ifadelerini kullandı.
* “Bu helikopter neden oradaydı? 20 Aralık’ta Antalya’dan Muğla’ya gitme nedeni belirsiz. 21 Aralık’ta Muğla’da bir AKP İl Kongresi olacakken, bu helikopterin taşımak için mi gönderildiği merak konusu.
