Ege Denizi’nde 28 Ocak 2025 tarihinde meydana gelen depremler, Santorini Adası çevresinde yoğunlaşarak devam ediyor. Bu depremlerle ilgili olarak Türkiye’nin Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından bir yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, sismik hareketlerin yerin 5 ile 25 kilometre derinliğinde gerçekleştiğine dikkat çekildi ve bu süreçte uzmanların ve AFAD’ın koordineli bir çalışma yürüttüğü bildirildi.
Açıklamada yer alan bilgilere göre, Ege Denizi’nde 28 Ocak 2025 tarihinden itibaren meydana gelen depremler, şu an itibarıyla 400’ün üzerinde bir sayıya ulaşmıştır. Bu depremler, “deprem fırtınası” şeklinde tanımlanmakta ve en büyük depremin büyüklüğü 4.8 Mw olarak kaydedilmiştir. Her ne kadar depremler Santorini Adası’nın yaklaşık 25 kilometre kuzeydoğusunda artış göstermekteyse de, en yakındaki ülke kıyılarına olan mesafe 140 kilometreyi bulmaktadır. Bu tür sismik aktivitelerin, özellikle 2011-2012 yıllarında aynı bölgede görüldüğü ve 14 ay süren bir süreçte herhangi bir volkanik patlama veya hareketlilik yaşanmadığı da hatırlatılmıştır.
Çeşitli bilim insanları ve araştırmacılar, bu sismik hareketliliği AFAD ile birlikte çeşitli açılardan (deprem, volkanik hareketlilik, tsunami riski gibi) değerlendirmektedir. Bu kapsamda vatandaşlardan, sosyal medya üzerinde dolaşan yanlış bilgilere itibar etmemeleri, doğru bilgi almak için resmi kaynakları takip etmeleri istenmiştir. AFAD, yaşanan olayları ve gelişmeleri yakından izlediklerini vurgulayarak, kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğini belirtmiştir.
Bu süreçte, depremlerin büyüklüğü ve derinliği ile birlikte, bölgede olası bir volkanik aktivite olup olmayacağı endişeleri de gündemdeydi. Ancak, daha önceki sismik aktivitelerin sonucunda olduğu gibi, şu ana kadar herhangi bir volkanik uyarının söz konusu olmadığını belirten AFAD, halkı bilgilendirirken aynı zamanda dikkatli olmaya davet etmektedir.
Ülkemizdeki sismik hareketliliğin durumunu daha iyi anlayabilmek adına, uzmanların geniş bir takım olarak çalıştıkları ve bu olayla ilgili tüm detayların titizlikle incelendiği ifade edilmiştir. Vatandaşların, gelişmeleri doğru ve zamanında takip edebilmeleri için resmi açıklamaların dikkatlice izlenmesi önem taşımaktadır. Bu bağlamda, son günlerde yaşanan depremler ve artan sismik aktivitelerin, yeraltındaki hareketlilikleri anlamak adına bilimsel çalışmalara katkı sağlaması yine vurgulanan diğer bir konu olmuştur.
