Site icon Omedyam

Avusturya’da Aşırı Sağcıya Hükümet Kurma Yetkisi!

Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen, aşırı sağcı Özgürlük Partisi (FPÖ) Genel Başkanı Herbert Kickl’e hükümet kurma yetkisi verdiğini açıkladı. Bu durum, Avusturya’da 25 Ekim 2024’ten bu yana devam eden 3’lü koalisyon görüşmelerinin sona ermesiyle gündeme geldi. Özellikle, hafta sonu gerçekleştirilen müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Cumhurbaşkanı Van der Bellen, FPÖ Genel Başkanı Kickl ile bir görüşme yaptı ve durumu değerlendirerek önemli bir karar aldı.

29 Eylül 2024’te gerçekleştirilen genel seçimler sonucunda, FPÖ, en fazla oy alan parti oldu. Ancak, FPÖ ve Kickl, meclise giren diğer partilerin koalisyon kurma tekliflerine karşı durmuştu. Van der Bellen, daha önce hükümet kurma görevini eski merkez sağ Halk Partisi (ÖVP) Genel Başkanı ve Başbakan Karl Nehammer’e vermişti. Nehammer, Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) ve liberal Yeni Avusturya Partisi (NEOS) ile iki ayı aşkın süre boyunca müzakerelerde bulundu. Ancak bu görüşmeler sonuçsuz kalmış ve Nehammer görevi Cumhurbaşkanına iade etme kararı almıştı.

Nehammer’in koalisyon görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından istifa etme kararı alması, Avusturya siyasetinde yeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyor. Cumhurbaşkanı Van der Bellen, FPÖ Genel Başkanı Herbert Kickl’e hükümet kurma yetkisi verirken, onun bu yetkiyi kullanarak ÖVP ile koalisyon görüşmelerine başlaması bekleniyor. Christian Stocker’in, FPÖ’ye hükümet kurma yetkisi verilmesi durumunda müzakerelere hazır olduklarını açıklaması, bu sürecin önümüzdeki günlerde daha da hareketlenebileceğini gösteriyor.

Van der Bellen’in açıklamaları, Avusturya’nın geleceği açısından kritik bir dönüm noktasını temsil ediyor. Aşırı sağcı partilerin iktidara gelmesi, Avrupa’daki birçok ülke için endişe kaynağı olmuştur. Bu bağlamda, FPÖ’nün hükümete katılması, Avusturya’da sosyal politikaların ve ekonomi yönetiminin nasıl şekilleneceği konusunda belirsizlikler yaratabilir. Ayrıca, koalisyon müzakereleri sırasında ortaya çıkacak olan politikalar, hem iç hem de dış politikada belirleyici olacaktır.

Bütün bu gelişmeler, Avusturya’nın siyasi arenasında önemli değişimlere neden olabilir. Ülkede, özellikle aşırı sağın güçlenmesi, Avrupa Birliği içerisinde de tartışmalara yol açabilir. FPÖ’nün alacağı kararlar, Avusturya halkını ve Avrupa genelindeki siyasi denktörlükleri doğrudan olarak etkileyebilir. Alexander Van der Bellen’in bu süreç yönündeki tutumu ve alınacak kararlar, önümüzdeki dönem açısından büyük önem taşımaktadır.

Exit mobile version