İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması, Avrupa Birliği’nin (AB) gündemine oturdu. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ve AB Komisyonu üyesi Marta Kos, gelişmelerin Türkiye’nin köklü demokratik geleneğine bağlılıklarını sorgulattığını ifade etti. Kallas ve Kos, Türk makamlarını tam şeffaflık sağlamaya çağırarak, bu olayın uluslararası ilişkilerde yarattığı belirsizlikleri vurguladılar.
DEMOKRASİ VURGUSU
İki AB yetkilisi yaptıkları açıklamada, “AB’ye aday bir ülke ve Avrupa Konseyi’nin uzun süreli üyesi olarak, Türkiye’nin en yüksek demokratik standartları uygulaması beklenir. Temel haklara saygı ve hukukun üstünlüğü, AB’ye katılım süreci için elzemdir.” şeklinde ifadelerde bulundular. Bu durum, Türkiye’nin uluslararası arenadaki imajı üzerine de ciddi tartışmalara yol açtı.
AVRUPA KONSEYİ: KINIYORUZ
Avrupa Konseyi de, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını kınadı. Konsey, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde önemli bir aday olan İmamoğlu’na yönelik siyasi baskının tüm unsurlarının gözlemlendiğini” belirterek, konunun 24 Mart tarihinde gündeme geleceğini duyurdu. Ayrıca önümüzdeki hafta gerçekleştirilecek Kongre oturumunda da durumun daha detaylı bir şekilde ele alınacağı ifade edildi.
‘İnsan haklarına saygı bekliyoruz’
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, “Türkiye’yi insan haklarına saygı göstermeye, kendi içişleri çerçevesini uygun şekilde ele almaya teşvik edebiliriz. Başka bir ülkenin iç karar alma süreçleri hakkında yorum yapmayacağız. Ancak, tüm vatandaşların haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini hatırlatmak isteriz.” diyerek Türkiye’nin insan hakları konusundaki sorumluluklarına dikkat çekti.
Avrupa ayakta
Bu durum, Almanya gibi Avrupa ülkelerinde de geniş tepkilere neden oldu. Almanya’da gençler, gözaltı sürecine karşı sokaklara çıkarak protestolar düzenledi. Başbakan Olaf Scholz, “Yaşananlar, ilişkilerimiz için can sıkıcı.” ifadesini kullanarak bu durumun diplomatik ilişkiler açısından olumsuz etkileri olabileceğini vurguladı.
SDP’DEN DESTEK GELDİ
Alman Sosyal Demokrat Parti (SDP), Türkçe ve Almanca bir bildiri yayınlayarak, “İmamoğlu’nun yanındayız. Türkiye’nin geleceği siyasi bir keyfiliğe teslim edilmemelidir.” dedi. Türkiye Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Avrupa teşkilatları da Berlin, Frankfurt, Stuttgart ve birçok şehirde eylemler düzenleyerek, “Ya hep beraber, ya hiçbirimiz!” sloganını attı.
SCHOLZ: KÖTÜ BİR GÖSTERGE
Başbakan Scholz, “Avrupa ile Türkiye arasındaki ilişkileri daha da geliştirmek için çok çaba sarf ettik. Ancak İmamoğlu’nun gözaltına alınması, Türk demokrasisi için olduğu kadar Avrupa ile Türkiye arasındaki ilişkiler açısından da çok kötü bir göstergedir.” şeklinde konuştu. Bu açıklamalar, İmamoğlu’nun gözaltının yalnızca siyasi bir mesele olmadığını, aynı zamanda uluslararası ilişkiler açısından da kritik bir durum olduğunu ortaya koymuştur.
