Türk Hava Kurumu (THK), kayyım atanıncaya dek Türkiye’nin hava destek hizmetlerinde önemli bir rol oynamaktaydı. Ancak, THK Kayyım Heyeti, Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak 8 adet CL-215 yangın söndürme uçağının satışının onaylanmasını talep etti. Mahkeme, 7 Ekim 2024 tarihli kararında, “Satışın neden talep edildiğinin ve satıştan elde edilecek paranın ne yapılacağının ayrıntılı bir şekilde beyan edilmediğini” belirterek Kayyım Heyeti’nden daha fazla bilgi istedi.
THK, 2019 yılından bu yana kayyım yönetimi altındadır ve bu süreçte kurum, önceki yönetiminin tasarruflarıyla ve varlıklarıyla ilgili birçok tartışma yaşamıştır. Yönetim değişikliği sonrasında kayyım heyetleri, daha önce THK’nun 12 ambulans helikopterinin satışını gerçekleştirerek büyük tartışmalara yol açmıştı.
Günümüzde ise en çok tartışılan konu, yıllardır kullanılmayan yangın söndürme uçaklarının satışı üzerine odaklandı. Bu durum, hem kamuoyunda hem de ilgili çevrelerde büyük bir tepkiyle karşılanıyor. BirGün gazetesinde yer alan habere göre, THK Kayyım Heyeti’nin başkanlığını, 2015 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi’nden (AKP) Tokat milletvekili aday adayı olan ancak listeye alınmayan Kemal Yurtnaç yürütüyor.
Mahkeme açıklama talep etti
Mahkeme, 7 Ekim 2024 tarihli kararında satış talebinin gerekçelendirilmediğine dikkat çekti. Ayrıca, Kayyım Heyeti’nden bu satıştan elde edilecek gelirin ne şekilde değerlendirileceğine dair detaylı bir bilgi sunulmasını istedi. Bu durum, kamuoyunda THK’nın geçmişteki rolü ve özellikle orman yangınlarına karşı gereken önlemleri almak konusundaki etkisi üzerine yeni tartışmalara sebep oldu.
Yangın söndürme uçaklarının, yıllar boyunca “hurda” olarak nitelendirilip kullanılmadan çürümeye terk edilmesi, bu kararın alınmasına öncülük eden etmenlerden biri olarak öne çıkıyor. Uçakların potansiyel satışının gerçekleşmesi, kamuoyunda THK’nın işlevselliği ve aciliyet arz eden orman yangınlarının önlenmesi gibi konular üzerine derin bir tartışma başlattı.
Geçmişe dönük eleştiriler
THK’ye kayyım atanması, kurum içindeki yönetim çatışmaları ve mali sorunlar sonrasında gerçekleşmişti. Ancak, kayyım yönetimi altındaki kararlar, özellikle varlıkların satışı ile ilgili devam eden tartışmalarla birlikte ciddi eleştirilerin odağı haline gelmiştir. Yangın söndürme uçaklarının satışına yönelik alınan karar, Türkiye’nin orman yangınlarıyla mücadelesinde THK’nın rolünü yeniden sorgulamaya açarken, bu tür varlıkların yetersiz yönetimi, ileride büyük kayıplara neden olabileceği endişesini de beraberinde getirmektedir.
Tüm bu gelişmeler, kamuoyunun tepkisine yol açan önemli bir konu haline gelirken, THK’nın geleceği ve yangın güvenliği konusundaki rolü de yeniden tartışılmaya başlanmıştır.
