İsrail’in Hamas ile olan çatışmaları konusunda önemli bir gelişme yaşanıyor. İsrailli yetkililer, Hamas ve İsrail arasında bir ateşkes anlaşmasının bu akşam imzalanabileceğini, ortak bir açıklamanın ise ya akşam ya da ertesi gün yapılmasının beklendiğini duyurdu. Ancak, bu bekleyişe karşın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisi, Hamas’ın Katarlı arabulucuların Gazze’de önerdiği ateşkes teklifini kabul ettiğine dair haberleri yalanladı.
Netanyahu ofisinden yapılan resmi açıklamada, “Haberlerin aksine, Hamas terör örgütü anlaşmaya hâlâ yanıt vermemiştir” ifadeleri kullanıldı. Başbakanlık ofisinin bu açıklaması, ateşkes sürecinin belirsizliğini devam ettirdi. Yerden hareketle, her iki taraf arasında kalıcı bir barış sağlama girişimlerinin ne kadar karmaşık olduğunu gözler önüne seriyor.
ATEŞKES OLURSA, REHİNELER PAZAR GÜNÜ SERBEST
Eğer anlaşma bu akşam veya yarın kabine tarafından onaylanırsa, Yüksek Mahkeme’ye itiraz süresinin 24-48 saat süreceği ve ardından uygulamanın Pazar günü esirlerin serbest bırakılması ile başlayabileceği öngörülüyor. Bu süreç, çok sayıda insanın hayatını etkileyecek önemli bir dönüm noktası niteliğinde. Zira esir takası, iki taraf için de büyük bir prestij meselesi olarak görülüyor.
Filistin kaynaklı Walla News, Doha’daki esir pazarlığı müzakerelerinde bir atılım sağlandığını belirtti. Habere göre, Gazze’deki Hamas askeri lideri Muhammed Sinvar’ın bu anlaşmaya onay verdiği kaydediliyor. Ayrıca, kaynaklar, Hamas liderlerinin sabaha kadar süren toplantısında, haritalar dahil neredeyse tüm meselelerin çözüme ulaştığını ifade etti.
Muhammed Sinvar’ın, öldürülen Hamas lideri Yahya Sinvar’ın kardeşi olduğu ve Gazze’deki Hamas’ı yönettiği bilinmektedir. Bu bilgi, Sinvar’ın kararlarının ve hareketlerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Ayrıca Hamas’ın, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin geri çekileceği yerlere ait haritalar talep ettiği rapor ediliyor. Bu durum, taraflar arasında yapılması planlanan müzakerelerin kapsamını ve ciddiyetini göstermektedir.
Kan’a konuşan kaynaklar, anlaşmanın imzalanmasının ardından 24-48 saat içinde uygulamanın başlayabileceğini belirtti. Bu zaman dilimi, iki taraf için de önemli olduğu kadar, uluslararası gözlemciler ve bölge halkı için de dikkatle izlenmesi gereken bir süreç oluşturmakta. Her ne kadar mevcut durumu karmaşık hale getiren birçok faktör olsa da, tarafların bir araya gelmeleri ve müzakerelere yönelik olumlu gelişmeler kaydetmeleri, uzun zamandır beklenen bir çözüm için umut verici adımlar olarak değerlendiriliyor.
