Aslan, PAOK’u 3-1’lik galibiyetle uğurladı!
Devler arenasına niyet, Avrupa Ligi’ne kısmet… Derbi fatihi Galatasaray, PAOK’u ağırlıyor. Aslan taraftarının önünde kupaya iyi başlamak istiyor. Grupların olmadığı yeni statüde kazanmak daha da değerlenmiş duruyor.
Süper Kupa’da Beşiktaş karşısında alınan hezimet, Şampiyonlar Ligi elemelerinde Young Boys’a elenmek derken, bir ay önce tartışılan Okan Buruk dizginleri yine eline almış gözüküyor. Kadıköy’deki Fenerbahçe galibiyetinden sonra başarılı hoca, cezalı Muslera’nın yokluğunda eldivenleri Günay’a teslim etmiş. Onun dışında Kadıköy’deki kadroyu tercih eden Buruk, artık özgeçmişine Avrupa’da da başarılı sonuçlar yazdırmak istiyor. Geçen sezon Bayern Münih ve Manchester United karşısında bayağı iyi bir görüntü çizen sarı-kırmızılılar kâğıt üstünde daha iyi gözüktüğü takımlar karşısında zorlanıyor. Molde, Sparta Prag, Young Boys… Yunan ekibi karşısında kâbus görmek istemeyen sarı-kırmızılıların en iyi 11’inin göstereceği performans merak ediliyor.
Kökünü Beyoğlu’ndan alan Selanik ekibinde Taison-Zivkoviç-Konstantelias üçlüsüne dikkat etmek gerekiyor. Galatasaray’ın başında Süper Kupa kazanan Mircea Lucescu’nun oğlu Razvan tarafından çalıştırılan deplasman ekibi, özellikli yetenekli ayaklarına güveniyor. Duran toplarda tehlikeli olabilen siyah-beyazlıların defansında eski Beşiktaşlı Omar Colley görev yapıyor. Sadece o mu eski Karagümrüklü Ozdoyev de orta sahada dikkat çekiyor.
Hızlı başlayan Cimbom, 30. saniyede öne geçebilirdi. Osimhen’in kafası iyi değildi. 7. dakikada ofsayda takılan kontraları, onların neyi iyi yapabildiğini gösteriyor gibiydi. Geçişlere izin vermemek gerekiyordu. 10’daki kornerde dar açıdan Kaan’ın şutunda kaleci başarılıydı. 26’da Kotarski önce Osimhen, ardından Sara’ya hayır diyordu. Ön alan presi rakibi zorluyordu.
Devrenin sonunda Yunus’un yan yan ağlarda kalan şutu müthişti. Yine soldan gelişen akında Abdülkerim ortasına Osimhen zor durumda iyi vurduysa da top kaleyi yalayıp gitmişti. Tam devre bitti derken, savunmanın gerisine sarkan Konstantelias’a müsait durumda hayır diyen Günay’dı. İlk 45 dakikadan gol sesi çıkmaması biraz şaşırtıcıydı…
İkinci yarıya iyi başlayan Galatasaray’dı. Defansın arkasına sarkan Barış’ın vuruşunda kazanılan kornerde Osimhen vurmuş, Baba Rahman’a çarpan top ağlara gitmişti. 60’tan sonra orta sahalar hızlı geçilmeye başlıyordu. 61’de PAOK kontrasında Abdülkerim araya girmese tabela eşitlenebilirdi. Hemen akabinde Jakobs’un sert ortasına Osimhen vursa da Kotarski müthiş çıkarmıştı.
67’de organize gelişen akında deplasman ekibi skoru eşitlemişti. Ağları bulan rakibin en göze çarpan oyuncusu olan Konstantelias’tı. 76’da Aslan yine öndeydi. Osimhen’in kaleye vurmak yerine müsait durumdaki Yunus’u görmesi üst düzeydi. Yunus iyi oyununu golle süslemişti. Uzatmalarda Icardi sonucu ilan ediyordu: 3-1! Jakobs’ın hızlı kullandığı taçta Kerem Demirbay ceza sahasındaki golcüyü görünce galibiyet perçinlenmişti.
Galatasaray bu sonuçla Avrupa Ligi’ne galibiyetle başladı. Derbiden sonra ne yaptığını bilen, hızlı geçişler kovalayan bir rakibe karşı kazanmak ve ritmi korumak önemliydi. Osimhen, Icardi, Batshuayi… Buruk’un bu üç santrforu nasıl kullanacağı, önümüzdeki maçların bilmecesi sanki.