Suriye’deki Rejim Değişikliğinin Etkileri: Tahran ve Moskova’nın Yeni Anlaşması

Suriye’deki rejim değişikliği, bölgedeki güç dengelerini ciddi şekilde etkileyerek, bu durumdan en çok zarar gören ülkeler arasında Tahran ve Moskova ön plana çıkıyor. İki ülke, bu zor dönemlerde birlikte hareket etme kararı alarak, savunma ve ticaret alanında kapsamlı bir anlaşma hazırlamak için harekete geçiyor. Bu anlaşmanın arka planında yatan nedenler, sadece ekonomik işbirliği değil, aynı zamanda bölgesel güvenlik kaygıları da bulunuyor.

Rus heyetinin Tahran’a gerçekleştirdiği ziyaret, iki ülkenin ABD’ye karşı ortak duruşunu pekiştirmek amacıyla yapıldığı düşünülmektedir. Suriye’deki çatışmaların başlamasıyla birlikte, İran ve Rusya, Beşar Esad rejiminin ayakta kalmasına yönelik önemli destekler sağlamışlardır. Ancak, rejim değişikliğinden sonraki süreç, bu iki ülkenin de istikrarsızlık yaşamasına yol açmıştır. Dolayısıyla, artık işbirliklerini daha da derinleştirme gereği hissetmektedirler.

Bu yeni anlaşma, hem ekonomik kazançlar sağlama potansiyeli barındırıyor hem de uzun vadede her iki ülkenin güvenlik çıkarlarını koruma amacını güdüyor. Tahran ve Moskova’nın ortaklaşa yürüttüğü savunma projeleri, bölgedeki güç dengesinin yeniden şekillenmesine olanak tanıyabilir. Zira, iki ülke de birbirlerinin askeri kabiliyetlerinden yararlanarak, kendi savunma sistemlerini güçlendirme yoluna gitmektedirler.

Ayrıca, ticaret alanındaki işbirliğinin geliştirilmesi, hem İran’ın mevcut ekonomik yaptırımlardan ötürü maruz kaldığı sıkıntıların hafifletilmesine yardımcı olabilir, hem de Rusya’nın Orta Doğu’daki etkisini artırmasına olanak tanıyabilir. Özellikle enerji alanındaki işbirlikleri, her iki ülkenin de stratejik hedeflerine ulaşması açısından kritik bir öneme sahip olacaktır. Bu durum, bölgedeki enerji dinamiklerini yeniden şekillendirebilir.

Öte yandan, bu anlaşmanın oluşturulma sürecinde, ABD’nin tepkisi ve bölgedeki diğer güç odaklarının tepkileri de izlenmelidir. İki ülkenin bu tür adımlar atması, Batılı ülkeler tarafından dikkatle izlenirken, olası bir yaptırımla karşılaşma riski her zaman bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, Türkiye başta olmak üzere diğer komşu ülkelerin de bu gelişmelere nasıl bir tepki vereceği merak edilmektedir.

Sonuç olarak, Tahran ve Moskova arasındaki savunma ve ticaret anlaşmasının, bölgedeki dengeyi nasıl etkileyeceği önümüzdeki dönemde belirginleşecektir. Suriye’deki gelişmelerin, iki ülkenin stratejik hedeflerine ulaşmalarında ne denli etkili olacağı, aynı zamanda uluslararası güçlerin tutumlarına da bağlı olarak şekillenecektir. Bu nedenle, gelişmelerin dikkatle izlenmesi, bölgesel dinamiklerin anlaşılması açısından büyük önem taşımaktadır.