Ekonomi

Asgari Ücret Tartışması 150 Gündür Sürüyor!

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Türkiye’nin ekonomik durumu ve asgari ücret üzerine önemli görüşmelerde bulunmak üzere TÜRK-İŞ Genel Merkezi’nde Ekonomi Muhabirleri Derneği üyeleriyle bir araya geldi. Toplantıda Atalay, asgari ücretin zamlı maaşlarının 15 Şubat 2024 tarihinde ödenmeye başlanacağını, ancak Türkiye kamuoyunun asgari ücreti tam 150 gündür tartıştığını belirtti. Bu süreçte uluslararası kuruluşlardan kredi derecelendirme kuruluşlarına kadar pek çok kesimin asgari ücrete dair görüşlerini gündeme getirdiğini de ifade etti.

‘ADİL GELİR DAĞILIMI YOK’

Atalay, bazı çevrelerin 2025 yılı tahmini enflasyonu oranında asgari ücretin artırılması yönündeki önerilerine dikkat çekerek, “Bu ülkede hepimiz bir arada yaşıyoruz. Bir yükü yalnızca bir kesimin omuzuna yüklemek doğru değil. Hükümetin ekonomi politikası mevcut; ancak bu politikaların yanı sıra sosyal politikaların da olması gerekiyor. Şu anda adil bir gelir dağılımı bulunmamaktadır” dedi. MÜSİAD’ın asgari ücret artışının yüzde 25’i geçmemesi yönündeki görüşünü eleştiren Atalay, fahiş fiyat artışları ve kiraların durumunu hatırlatarak, “Asgari ücret, enflasyona neden olmaz. Bir yıldır asgari ücrete zam yapılmıyor ancak fiyatlar yükselmeye devam ediyor. Uluslararası kuruluşlar içindeki IMF dahi asgari ücretin ne kadar artırılması gerektiğini belirtiyor; fakat onlar masada yoklar” şeklinde konuştu.

‘SIKINTILARI PAYLAŞMAK DURUMUNDAYIZ’

Atalay, asgari ücretin sadece işçi maaşını değil, kıdem tazminatı, işsizlik ödeneği ve Genel Sağlık Sigortası primleri gibi 20’den fazla kalemi de etkilediğini vurguladı. Bu durumun, asgari ücretin Türkiye’deki en büyük toplu iş sözleşmesi niteliğinde olduğunu ifade etti. Asgari ücretin geçim ücreti haline dönüşmesiyle ilgili olarak, “Asgari ücretle 5 yıl önce belirlenen en düşük ücret ile şu anki geçim ücreti arasında büyük bir fark var. 17 bin lira ile bir hafta geçinebilir misiniz? İşverenler bu durumu göz önünde bulundurmalı. Emekli maaşı 12 bin lira, asgari ücret ise 17 bin lira. Ekonomi politikasının sosyal politikanın yanında da düşünülmesi gerekiyor” diye ekledi. Atalay, yeni yıl için asgari ücretin artış oranı ile ilgili soruya, “Hedef önceden belirlenen enflasyon mu yoksa gerçekleşen enflasyona mı bakmalıyız?” diyerek, iki tarafı da uygun görmediğini belirtti. “Sıkıntıları birlikte paylaşmak zorundayız. Dar gelirlilerin üzerine fazladan yük bindirmenin bir anlamı yok” dedi.

‘RAKAM SÖYLERSEK KOZ VERMİŞ OLURUZ’

Atalay, asgari ücretle ilgili beklentilerin sorulması üzerine ise, “Rakam verirsek masada savaşacak bir koz vermiş oluruz. Geçmişte bunu yaptık ve şimdi hükümetle işveren bir bütündür. ‘TÜRK-İŞ rakam açıkladı; bunun altına inemeyiz’ gibi bir söylemle hareket ediyorlar. Bu da onların elini güçlendiriyor. Bu nedenle rakam açıklamak pek de mantıklı değil” dedi. Zamanı geldiğinde gerekli bilgileri paylaşacaklarını belirten Atalay, “5 aydır bu konuyu konuşuyoruz. Bunun kime faydası var? Kiralara zamlar devam etmekte ve bazı medya organları bizi eleştiriyor. Fakat güzel bir rakam paylaşırsam, bu durumda komisyona gerek kalmaz. O zaman işverenin ve hükümetin elini güçlendirmiş oluruz” şeklinde

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu