Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Gençlik ve Spor Bakanlığı’na yönelttiği bazı soruların yanıtını alamadığını duyurmuş ve bu konuda sosyal medya hesabı üzerinden bir paylaşımda bulunmuştur. Bankoğlu, gençlerin haklarının gasp edilmesine karşı çıkarak şu sözleri dile getirmiştir: ‘Gençlerin haklarını gasp etmekten vazgeçin.’
Aysu Bankoğlu’nun paylaşımında, Türkiye’deki eğitim sistemine dair önemli bilgiler ve kaygılar aktarılmaktadır. Öncelikle, öğrencilerin kredi ve bursları üzerinden kâr elde eden Ziraat Bankası’nın, bu kârın bir kısmını “promosyon” adı altında Gençlik ve Spor Bakanlığı ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde ödediğine dikkat çekmiştir. Banka, öğrencilere sağlanan finansal hizmetlerin yanı sıra, bazı bedelsiz hizmetler de sunmaktadır. Ancak, bu bedelsiz hizmetlerin nerede ve nasıl kullanıldığına dair bazı iddialar bulunmaktadır.
Bankoğlu, Ziraat Bankası’nın KYK (Kredi ve Yurtlar Kurumu) aracılığıyla sağladığı bedelsiz araçların, yalnızca yetkili bürokratlar tarafından değil, aynı zamanda bu araçlardan 3. şahısların da faydalandığı yönünde ihbarlar aldığını belirtmiştir. Bu hususta, özelikle bu araçların kullanım şartları ve kimler tarafından kullanıldığı hakkında açıklamalar talep etmektedir.
Aynı zamanda, Aysu Bankoğlu’nun soruları arasında, Ziraat Bankası aracılığıyla yıllık olarak toplam kaç TL değerinde öğrenim ve katkı kredisi işlemi yapıldığını sorgulamaktadır. Bunun yanı sıra, Bakanlıkla yapılan promosyon anlaşmalarının detayları da öne çıkmaktadır. Bu anlaşmalar çerçevesinde bankanın bakanlığa sunduğu aracın sayısı ve bu araçların marka ve modelinin ne olduğuna dair sorular yöneltilmiştir. Bankaoğlu, bu araçların kimler tarafından kullanıldığı ve bu kullanımda 3. şahıslara yönelik bir tahsisatın olup olmadığına dair bilgiler de istemektedir.
Bu noktada, gençlerin almış oldukları burs bedelleri ile promosyon bedelinin birleştirilmemesi sorununa da dikkat çekmiştir. Bankoğlu, burada herhangi bir gerekçe belirtmeden mevcut uygulamanın ne denli haklı olduğu konusunda aydınlatma beklemektedir. Banka ile Bakanlık arasında dönen bu fon akışının şeffaf bir şekilde ele alınması gerektiğinin altını çizmektedir.
Bunların yanı sıra, Bankaoğlu’nun önerileri, gençlerin eğitim hayatındaki mali hakları üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Eğitim fırsatlarının adil ve erişilebilir bir şekilde sunulması, gençlerin geleceği açısından kritik önem taşımaktadır. Bu nedenle, Bankoğlu’nun yönelttiği soruların acil bir şekilde yanıtlanması gerekmektedir.
Bu durum, Türkiye’deki gençlerin haklarının korunması ve üniversite eğitiminin desteklenmesi ile ilgili önemli bir tartışmayı da beraberinde getirmektedir. Gençlerin gelecekleri üzerindeki bu tür olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması, kamuoyunun da desteğini kazanarak, toplumda daha geniş bir bilinç oluşturma amacı taşımaktadır.
Editör: Haber Merkezi
