Almanya hükümeti, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında verdiği tutuklama kararlarını “dikkatlice inceleyeceğini” bildirdi. Ancak, bu kararın uygulanabileceği konusunda bir taahhütte bulunmaktan kaçınarak, yasal bir belirsizlik dönemine girmiş oldu. Almanya’daki yetkililer, Netanyahu’nun Almanya’da bir ziyarette bulunmadığı sürece herhangi bir adım atmayı düşünmediklerini ifade ettiler. Bu durum, ülkedeki siyasetçileri iki gruba ayırdı ve çeşitli tartışmalara yol açtı.
Alman hükümet sözcüsü Steffen Hebestreit, bu noktada bir tutuklama gerçekleştirilmesi durumunun zihinde canlanmadığını belirtti. Hebestreit, tutuklama kararlarıyla ilgili yasal soruların netleşmesi gerektiğini kabul ederken, bu soruların ne olduğuna dair açıklama yapmadı. Bununla birlikte, Netanyahu’nun Almanya’yı ziyaret etmesi halinde ne olacağına dair soruları yanıtsız bıraktı, bu da kamuoyunda endişe yarattı.
Almanya’nın İsrail’e silah teslimatlarına yönelik tutumunun ise değişmediği ifade edildi. Hebestreit, bu tür teslimatların hala “vakaya özel” olarak değerlendirildiğini ve Uluslararası Ceza Mahkemesi kararlarının bu politikayı etkilemediğini belirtti. Bu, Almanya’nın uluslararası politika ve güvenlik konusundaki tutumunun ne denli katı olduğunu göstermektedir.
ULUSLARARASI HUKUKA BAĞLI KALACAK…
Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, 2023 yılında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen COP29 iklim zirvesinde yaptığı bir konuşmada, Almanya’nın UCM’nin faaliyetlerine saygı gösterdiğini ve ulusal ile uluslararası hukuka bağlı kalmayı taahhüt ettiğini ifade etti. Baerbock, Netanyahu’nun Avrupa Birliği sınırlarına yapılacak olası bir ziyaretinin farazi bir durum olduğunu vurgulayarak, bu konuya dair nasıl bir tutum sergileyeceklerini dikkatlice ele alacaklarını belirtti.
Netanyahu, en son Mart 2023’te Almanya’yı ziyaret etmişti fakat şu anda başka bir ziyaretinin beklenmediği ortaya çıkıyor. Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel’in de, İsrail’in güvenliğini Almanya’nın modern politik kimliğinde önemli bir unsur olarak tanımladığı ve bu konuda bir ‘tarihi sorumluluk’ taşıdığını ifade ettiği biliniyor.
ÖZEL SORUMLULUK
Birçok Alman siyasetçi, Nazi Almanyası’nın 2. Dünya Savaşı esnasında 6 milyon Yahudi’nin öldürülmesinde üstlendiği rol nedeniyle İsrail’i eleştirmekten kaçınma eğiliminde. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, 7 Ekim 2023’te Hamas’ın gerçekleşen İsrail saldırısından sonra Almanya’nın ‘tarihi sorumluluğunu’ yineleyerek, İsrail’e özel destek verme yükümlülüğünü vurgulamıştır.
Steffen Hebestreit de, “Alman hükümeti, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kuruluşunda kritik bir rol oynamış ve bu kurumu destekleyen en büyük ülkelerden biri olmuştur. Bu tutum, büyük ölçüde Alman tarihinin bir yansımasıdır,” şeklinde bir açıklamada bulundu. Aynı zamanda, “Alman tarihinin bir sonucu olarak, İsrail ile aramızda farklı bir ilişki ve özel bir sorumluluk bulunmaktadır,” diyerek ülkelerin uluslararası ilişkilerindeki tarihi bağların önemine dikkat çekti.
