Almanya’nın üst meclisi Bundesrat, 2023 yılı Ekim ayının sonunda yaptığı oylama ile ülkedeki askeri kapasitesini artırmayı ve ekonomik büyümeyi desteklemeyi hedefleyen “tarihi harcama planı”nı onayladı. Bu karar, Almanya’nın uzun yıllardır sürdürdüğü mali tutuculuk politikasının sona erdiğini resmen ilan etti. Bundesrat’ta alınan bu kritik karar, yasalaşma sürecinde aşılması gereken son büyük engeli ortadan kaldırdı.
Yeni planın yürürlüğe girmesiyle birlikte Almanya, ordusunu büyük ölçüde güçlendirmek için gereken finansmanı sağlayabilecek. Plan çerçevesinde askeri altyapıya yatırım yapılması amacıyla 500 milyar euro tutarında bir fonun sağlanması hedefleniyor. Bu bağlamda, savunma harcamalarının artırılabilmesi için katı borçlanma kurallarında gevşetmeye gidilmesi öngörülüyor.
KUŞATILMIŞ AVRUPA
Önceki gün alt meclis Bundestag’dan geçen tasarı, yeni yasama dönemi açıldığında daha fazla sandalye kazanması beklenen aşırı sağcı ve sol partilerin bu süreci engellemelerini önlemek amacıyla mevcut parlamentonun onayına sunuldu. Geleceğin Şansölyesi olarak adlandırılan Friedrich Merz, planın hızlı bir şekilde geçirilmesini savunarak, bazı muhalefet partilerinin karşı durduğu bu süreçte artan küresel jeopolitik tehditlere dikkat çekti. Merz, özellikle Rusya’nın giderek artan saldırgan politikalarının bu bağlamda sorunlar yarattığını ifade etti.
Avrupa liderleri, Donald Trump yönetimi sonrası ABD’nin dış politikasında yaşanan değişikliklerin, Rusya’dan gelen tehditleri artırabileceği konusunda hemfikir ve bu durum Avrupa’nın korkularını daha da tetikliyor. Çin’in daha atılgan davranışları da Avrupa’nın ABD’den aldığı güvenliğin azalmasına neden olarak kaygı yaratıyor. Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Soeder, “Moskova’dan gelen tehdit hâlâ sürüyor. Batıdan olan destek ise geçmişteki apandemi gibi değil,” diyerek güvenlik konusunda yaşanan belirsizliklere vurgu yaptı.
ORDU İÇİN SÖZÜNDEN DÖNDÜ
Merz için yeni yasamanın geçmesi, seçim öncesinde kazanılmış önemli bir zafer olarak görüldü ancak bu zaferin bazı bedelleri de oldu. Seçim kampanyası sırasında harcamaların hemen artırılmayacağına dair verdiği sözler, seçim sonrasında yapılan ani değişikliklerle sorgulanmaya başlandı. Kendi partisinden bazı seçmenler, Merz’in bu tutumunu “seçmen dolandırıcılığı” olarak nitelendirdi. Son yapılan kamuoyu yoklamaları da, muhafazakarların oy oranında bir düşüş ve aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin yükselişe geçtiğini ortaya koydu.
69 yaşındaki Merz, geçtiğimiz ayki seçimlerin ardından Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile koalisyon görüşmelerini Paskalya’ya kadar tamamlamayı umuyor. Almanya’da yeni hükümetin kurulması ve yeni bir şansölyenin göreve gelmesi genellikle uzun bir süreç alırken, Rusya’daki tehditler bu sürecin hızlanmasına neden olabileceği öngörülüyor.
