ABD Başkanı Donald Trump, Las Vegas’ta düzenlenen bir mitinge katıldı ve burada önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, ABD’nin Dünya Sağlık Örgütü’nden (DSÖ) çekilmesiyle ilgili olarak, bu durumu değerlendirdi. Trump, daha önce imzaladığı bir kararname ile DSÖ’den çekildiğini duyurmuştu. Fakat bu kez, ABD’nin bu uluslararası kuruluşa geri dönebileceğini belirtti.
Trump, mitingde yaptığı konuşmada, “DSÖ’den çekildim, orada yılda 500 milyon dolar ödüyorduk ve Çin çok daha büyük nüfusuna rağmen sadece 39 milyon dolar ödüyordu” dedi. Bu açıklamalar, Trump’ın Çin’e karşı olan eleştirilerini bir kez daha gündeme getirdi. DSÖ’nün, pandeminin başlangıcındaki yönetim şekli ve sağlık politikaları konusunda yetersiz olduğunu düşündüğünü vurgulayan Trump, bu nedenlerden dolayı ABD’nin kuruluştan ayrılmasının mantıklı bir karar olduğunu ifade etti.
Ayrıca Trump, muhalefet partileri ve diğer ülkelerin DSÖ ile ilişkilerinin de sorgulanması gerektiğini savundu. Bu bağlamda, DSÖ’nün finansmanı konusunda daha adil bir yaklaşım gerektiğini ileri sürdü. Trump, ABD’nin DSÖ’ye ödediği katkının yanı sıra, diğer ülkelerin de aynı oranda sübvanse edilmesini istediklerini vurguladı. “Belki tekrar üye olmayı düşünebiliriz” diyerek, DSÖ ile ilişkilerin gelecekte yeniden gözden geçirilebileceğini ima etti.
Las Vegas’ta yaptığı bu konuşma, Trump’ın sağlık politikası ve uluslararası ilişkiler konusundaki duruşunu net bir şekilde ortaya koymuş oldu. Gündemdeki konuların yanı sıra, Trump’ın yaklaşan seçimler için yaptığı kampanya çabaları da dikkat çekici bir öneme sahip. Mitinglerde, ülke genelinde sağlık sisteminin nasıl düzenlenmesi gerektiği üzerine tartışmalar da yoğunlaştırılmaya çalışılıyor.
Sonuç olarak, Trump’ın DSÖ ile ilgili yaptığı bu açıklamalar, hem sağlık politikaları hem de uluslararası ilişkiler açısından önemli bir tartışma konusu haline geldi. Gelecekte ABD’nin DSÖ’ye yeniden katılıp katılmayacağı veya hangi koşullarda katılabileceği, hem Trump’ın hem de partisi Cumhuriyetçi Parti’nin sağlık politikalarında nasıl bir değişim göstereceği, izlenecek bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Böylece, mitingdeki konuşması aracılığıyla ulusal sağlık politikaları üzerinde yeniden düşünülmesi gerektiğini ifade etmiş olmasının yanı sıra, ABD’nin uluslararası arenadaki rolünün de altını çizmiş oldu.
