Almanya’da Nefret Söylemine Soruşturma Başlatıldı!

Almanya’da baş gösteren bir siyasi kriz, yanına getirdiği tartışmalara dikkat çekiyor. Polis, özellikle son zamanlarda artan nefret söylemleri üzerine bir soruşturma başlattı. Sosyal Demeokrat Parti (SPD), bu durumun halk arasında korku yarattığını belirterek kampanyayı kınadı. Ülkenin siyasi atmosferinde bu tür olayların yarattığı gerginlik, toplumda derin bir endişeye yol açtı.
Aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (AFD) kadın lideri Alice Weidel ise son günlerde basılan 30 bin adet broşürün, “Re-Migration” yani tersine göç kavramına ‘masum bir vurgu’ yaptığını savundu. Ancak AFD’nin bu durumu savunmasına rağmen, pek çok siyasi parti bu kampanyayı “insanlık dışı” olarak nitelendirdi. Özellikle Sol Parti, bu durumu yetersiz bulmuş olacak ki suç duyurusunda bulundu. Sosyal medyada da ırkçı kampanya büyük tepkiye yol açarken, bu durum Almanya’nın siyasi bağlantıları üzerinde de derin etkiler bırakacak gibi duruyor.
Alman AKP’si seçimde
Öte yandan, 23 Şubat 2025 tarihinde gerçekleştirilecek erken seçimler için katılacak olan 41 parti belirlendi. Bu partiler arasında ilginç isimlerle beraber, yeterli imzayı toplayamayan Döner Partisi de yer alıyor. Ekstradan bahsetmek gerekirse, bazı partilerin isimleri dikkat çekiyor; Haşhaş Partisi ve Bahçe Partisi gibi gruplar seçim sürecinde dikkat çeken isimler arasında bulunuyor, ancak bu partilerin çoğu gerekli şartları yerine getiremiyor.
AKP’nin Almanya kolu olarak bilinen DAVA Partisi, bu erken seçimlerde ilk kez yer alacak. DAVA Partisi’nin Başkanı Teyfik Özcan, göçmenlerden oy almayı hedeflediklerini belirterek imza toplamaya başladı. Ancak partinin meclise girebilmesi için yüzde 5 oy barajını aşması gerekiyor. Bu durum, DAVA Partisi’nin hedef kitlesinde kendine yer bulmayı ne denli başaracağı konusunda soru işaretleri yaratıyor.
Seçim süreci yaklaşırken, Almanya’daki siyasi partilerin izlediği politikalar ve sahneye koyduğu kampanyalar, ülkenin sosyal yapısını da derinden etkileyecek gibi görünüyor. Yapılan açıklamalar ve yürütülen kampanyalar, toplumda kutuplaşmalara yol açarken, aynı zamanda farklı partilerin birbirine düşman unsurlar içeren söylemler geliştirmesine neden oluyor. Bu bağlamda, 23 Şubat’ta yapılacak seçimlerin sonucu, Almanya’nın mevcut siyasi yapısını ve geleceğini şekillendirmede önemli bir rol oynayacak.