Muhalefet partileri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek‘in yargıdaki rolü ile ilgili ciddi eleştirilerde bulunarak, onu “AKP’nin yargıdaki aparatı” olarak nitelendiriyor. Gürlek’in, özellikle CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan soruşturmalar sonrasında gündeme gelmesi dikkat çekiyor. Ayrıca, CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer‘in tutuklanması ve yerine kayyum atanması da Gürlek’i “seyyar giyotin” olarak tanımlayan eleştirileri beraberinde getirdi.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Akın Gürlek’i Hakimler ve Savcılar Kurulu ile Ankara Başsavcılığı’na şikâyet ettiklerini açıkladı. Başarır, Gürlek’in, Cumhuriyet Halk Partisi ve onun temsilcilerine karşı yargı yoluyla bir darbe gerçekleştirdiğini öne sürdü. Başarır, “Bugün CHP, kendisi hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve Hakimler Savcılar Kurulu’na gerekli şikayette bulundu” dedi.
Başarır, Silivri Cezaevi’nde çeşitli siyasi ve medya figürlerini ziyaret etti; bu kişiler arasında Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, CHP’li belediye başkanları ve Gezi Davası tutuklularının bulunduğunu belirtti. Başarır, ziyaret sonrası yaptığı açıklamada, “Silivri Cezaevi’nde tutsak olan dokuz siyasetçiyi ve sanatçıyı Türkiye’nin önemli isimlerini ziyaret ettik.” diyerek bu kişilerin umut dolu olduklarını ve Türkiye’ye selam gönderdiğini ifade etti.
‘Türkiye’nin en nitelikli insanları burada’
Başarır, Silivri’de bulundukları için büyük bir öneme sahip olduklarını vurgulayarak, “İşte Silivri’yi görüyorsunuz, Türkiye’nin en nitelikli insanları burada.” şeklinde konuştu. Ayrıca, Akın Gürlek’in Anayasa’nın birçok maddesini ihlal ettiğini ifade ederek, “Bugün Anayasa madde 19 kişi hürriyeti ve güvenliği, Anayasa 22 haberleşme hürriyeti gibi temel maddeleri askıya almış durumda.” dedi.
‘Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya…’
Başarır, Gürlek’in Türk Ceza Kanunu’nun 309. maddesini ihlal ettiğini iddia ederek, “Cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs eden eylemleri açıktır.” ifadelerini kullandı. Bunun yanı sıra, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye’nin birinci partisi olduğuna dikkat çekti ve muhalefet liderlerinin cezaevinde olmasının baskı altında olduklarının bir göstergesi olduğunu ifade etti.
Başarır, “Türkiye esaret altında. Biz bugün gereğini yaptık kendisi hakkında. Belki bu HSK görmeyecek, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı görmeyecek. Ama bir gün bu görülecek.” diyerek, toplumun genel durumuna dikkat çekti. Ziyaret ettiği siyasi figürlerin Türkiye’ye karşı direnme çağrısında bulunduğunu, “Türkiye’ye şunu söylüyorlar, direnin. Biz güçlüyüz, haklıyız, biz kazanacağız diyorlar.” şeklinde bir mesaj iletti.
Başarır, bu görüşmelerin ardından, “Bu ülke aydınlığa geçsin, adaletsizlikten kurtulsun.” diyerek umudunu dile getirdi. Başarır, “Türkiye rahat olsun. Hiçbir hukuksuz, kanunsuz iktidar ve onun uzantıları başarılı olamayacak.” ifadelerini kullanarak, gelecekte daha özgür bir Türkiye umudunu dile get
