Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) encümen toplantısı için Ankara’da bulunan Ekrem İmamoğlu, kayyum atamaları konusunu ele almak üzere Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile bir araya geldi. İki lider, Saadet Partisi Genel Merkezi’nde yaptıkları görüşme sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
İmamoğlu, görüşmelerinin odak noktasını kayyum uygulamalarının yarattığı demokrasi ve hukuk krizlerinin oluşturduğunu belirtti. Ayrıca, seçme ve seçilme hakkının zedelendiğini dile getirerek, bu durumun hepimizin özgürlüğüne bir darbe olduğunu ifade etti. İmamoğlu, toplantıda kendisiyle paylaşılan görüşlerin, TBMM çatısı altında kalıcı ve sağlam bir Anayasa düzenlemesine yönelik olması gerektiğinin altını çizdi. Karamollaoğlu’na, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi konusundaki destekleri için teşekkür etti.
Karamollaoğlu ise yapılan kayyum atamalarını eleştirerek, bu müdahalelerin demokrasiyi yanlış bir şekilde zedelediğini belirtti. Mahalli idarelerin, kendi bölgelerinde halk tarafından seçilen kişileri görevlendirme hakkının olduğunu ve dışarıdan gelen müdahalelerin demokrasinin temel ilkelerine aykırı olduğunu ifade etti. Ayrıca, belediye başkanlarının suç işlemesi durumunda da, bunun yalnızca mahkemeler nezdinde değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
“DEMOKRASİNİN TABANINA BOMBA KOYMAKTAN FARKSIZDIR”
Karamollaoğlu, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarını eleştirerek bu tür müdahalelerin, Türkiye’nin iç çekişmelerini derinleştirdiğini ifade etti. Seçimle iş başına gelenlerin, hukuki süreç olmaksızın görevden alınmasının, demokrasinin temel yapılarına zarar verdiğini ve bu durumun “demokrasinin tabanına bomba koymak” anlamına geldiğini savundu. Karamollaoğlu, iktidarın kayyum atamaları ile sorunları çözmek yerine daha karmaşık hale getirdiğini belirtti.
“YANLIŞLIKTAN VAZGEÇMEK ERDEMDİR”
Ayrıca, parti olarak aldıkları pozisyonun partizan bir yaklaşımın ürünü olduğunu ve ülkenin geleceği adına kaygı duyduklarını ekledi. Karamollaoğlu, iktidarın kayyum uygulamaları konusundaki çaresizliğinden, yanlış kararlar almaktan vazgeçme erdemini göstermesini beklediklerini ve böyle bir kararın dünyanın hiçbir yerinde demokrasi ile bağdaşmadığını vurguladı.
Bunun yanı sıra, Türkiye genelinde kayyum atamaları ile ilişkili olarak çeşitli protestolar düzenlenmeye devam ediliyor. Son olarak, bazı gazetecilerin gözaltına alındığı ve gençlik bütçesi üzerinde de kayyumların getirdiği tartışmaların sürdüğü belirtiliyor.
Toplum genelinde, kayyum atamalarının ele alındığı bu görüşmeler ve tartışmaların sürdüğü, siyasi arenada iç çekişmelerin devam edeceği öngörülmektedir. Özellikle yerel yönetimlerin hakları ve özgürlükleri için bu tür görüşmelerin önemi bir kez daha vurgulanmış olmaktadır.
