Meclis’te görüşülmesi beklenen torba kanun teklifinde yer alan ‘etki ajanlığı’ düzenlemesi, dikkat çeken bir tartışma konusunu gündeme getirdi. Bu düzenlemenin ‘Gürcistan versiyonu’ olarak adlandırılan hali, Türkiye’deki AKP ve MHP vekillerinin NATO’da hayır oyu verdikleri yönündeki bilgilerle birleştirildi. Bu durum, kamuoyunda farklı yorum ve eleştirilere yol açtı.
Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekillerinden Gökhan Günaydın, konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda, AKP ve MHP’nin TBMM’de de benzer bir tutum sergileyerek hayır oyu vereceklerine dair herhangi bir şüphe bulunmadığını belirtti. Günaydın, söz konusu düzenlemenin hem iç politikada hem de uluslararası arenada Türkiye’nin imajını olumsuz yönde etkileyebileceği konusunda uyarılarda bulundu. Bu bağlamda, CHP milletvekillerinin, muhalefet partileri olarak performans göstermesi ve eleştirel bir yaklaşım sergilemesi gerektiğine dikkat çekti.
Ayrıca, ‘etki ajanlığı’ düzenlemesi, insanların düşünce ve kamuoyunu yönlendirme amacı güden faaliyetleri kapsayan bir kavram olarak karşımıza çıkıyor. Gürcistan’daki bu tür uygulamaların, Türkiye’de de benzer bir şekilde hayata geçirilme çabalarının, demokratik değerlerle çeliştiği ileri sürülüyor. Bu durum, birçok muhalefet partisi temsilcisi ve sivil toplum kuruluşu tarafından eleştiriliyor. Özgür düşünce ve ifade hürriyeti adına dile getirilen kaygılar, Türkiye’nin demokrasi standardının sorgulanmasına yol açıyor.
Özellikle uluslararası ilişkilerdeki etkileri açısından bakıldığında, bu tür düzenlemelerin NATO gibi önemli bir yapı içindeki işleyişi de sorgulanmaktadır. Türkiye’nin NATO’daki muhalefet oyları, hem Erdoğan hükümetinin dış politikadaki duruşu hem de partinin içindeki ayrışmalar hakkında önemli ipuçları sunuyor. NATO’da verilen hayır oyları ile Türkiye’nin uluslararası alandaki duruşu arasındaki ilişki, siyasi arenada daha fazla tartışma yaratacak gibi görünüyor.
Sonuç olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmesi beklenen torba kanun teklifinde yer alan ‘etki ajanlığı’ düzenlemesi, hem iç siyasi dinamikleri hem de uluslararası ilişkileri derinden etkileyebilecek bir olgu olarak öne çıkıyor. AKP ve MHP milletvekillerinin daha önceki tutumları ve NATO’daki hayır oyu verme durumu, Türkiye’nin siyasi geleceği ve demokrasi standartlarının tartışılmasına neden olmaktadır. Bu gelişmeler, hem muhalefet hem de kamuoyu tarafından yakından izleniyor.
