Gündem

Ahmet Özer: “Tutuklama kumpas, gizli tanık kurgu!

Görevden alınmasının ardından kayyım atanan ve tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, avukatları aracılığıyla bir açıklama yaptı. Tutuklamanın gerekçeleri arasında sayılan ‘gizli tanık’ ifadesine yönelik eleştirilerde bulunan Özer, sürecin hukuki bir çerçeve içerisinde ilerlemediğini savundu.

Özer, tutuklamasına itiraz sürecinin gizli tanıkla ilgili kısımlarının reddedildiğini belirterek, “Eğer gizli tanık beyanı ifademden önce dosyaya girmişse niçin emniyet ve savcılıkta gizli tanık beyanı tarafıma sorulmadı? Eğer beyan sonradan dosyaya eklenmişse, gizli tanık neden bu kadar süre bekledi? Tüm bunlar, siyasi bir oyunun parçası olarak görülmekte” dedi.

Silivri’de Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ahmet Özer’in avukatları, Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapma hazırlıkları içerisinde bulunuyorlar. Ayrıca, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) üyeleri, Esenyurt’ta her gün “Demokrasi Nöbeti” tutarak onlara destek veriyorlar.

‘Jet hızıyla tutuklandım’

Ahmet Özer’in yaptığı açıklamada dikkat çeken noktalardan biri, tutuklanmasının siyasi bir operasyonla gerçekleştirildiği iddialarıydı. “Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü her zaman saygıyla anardık. 29 Ekim’i kutladığımız gün, halka birlik ve kardeşlik mesajı vermiştim. Ertesi gün ise, aniden gözaltına alındım ve jet hızıyla tutuklandım. Seçimlerde alamadıkları Türkiye’nin en büyük ilçesine kayyum atadılar” dedi.

Özer, bu sürecin, yargının otokratik bir biçimde kullanılması ve hukuksuzluğun bir göstergesi olduğunu ifade etti. Eğer bu durum yaşanmasaydı, yürüyüşlerinin ve hizmetlerinin devam edeceğinin altını çizdi.

‘Önce bana suçlu demeleri gerekiyordu’

Ahmet Özer, Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanması için öncelikle kendisinin suçlu ilan edilmesi gerektiğini, ardından ise bu suçlamalar için delil üretmeye başladıklarını dile getirdi. “Tutuklanmaya dair boş iddiaların olması, faillerin yeni kanıtlar üretme çabası olarak değerlendirilebilir” açıklamasında bulundu. Mahkemenin, tutukluluğunun devamını “gizli tanık” beyanına bağladığını belirterek, bunun siyasi bir kumpas olduğunu savundu.

“Gizli tanık beyanı uygun bir zaman diliminde dosyaya dahil edilmemişse, neden bu beyan daha önce ortaya çıkmadı? Tutuklanmamdan hemen sonra ifade vermesi de manidardır” diyerek, bu durumun seçim sonrası alınan bir karar olduğuna dikkat çekti.

‘İftiralarla hareket ediyorlar’

Özer, gizli tanıkla yürütülen bu sürecin, geçmişte Ergenekon, Balyoz gibi davalarda karşılaşılan FETÖ taktikleriyle benzerlik taşıdığını ifade etti. “Önce suçlu ilan ediliyor, ardından da yalan deliller üretiliyor. Televizyon ve gazetelerde yer eden bu iddiaların nasıl bu kadar hızlı yayıldığı, soruşturma sürecinin adil yargılanma ilkesini ihlal ettiğini gösteriyor” dedi.

Açık bir algı operasyonu ve itibar cellatlığıyla karşı karşıya kaldıklarını belirten Özer, bu tür uygulamaların bir sonucunun da kamuoyunda adaletsizlik algısının yaratılması olduğunu sözlerine ekledi.

Editör: Haber Merkezi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu