Donald Trump, Amerika Birleşik Devletleri’nin Panama Büyükelçisi olarak Kevin Marino Cabrera’yı aday gösterdi. Bu hamle, Panama Kanalı üzerindeki tartışmalara yeni bir boyut kazandırarak gündeme bomba gibi düştü. Trump, Panama Kanalı’nın ABD’ye geri verilmesi gerektiği yönündeki görüşlerini sıkça dile getirerek, bu konuda sert ve tartışmalı açıklamalar yaptı.
Truth Social platformu üzerinden yapılan resmi açıklamada Trump, Florida’daki seçim ekibinde yer alan ve şu anda Miami-Dade Kent Komiseri olarak görev yapan Cabrera’nın büyükelçilik görevine seçildiğini belirtti. Trump, “Panama Kanalı için çok fazla ödeme yapıyoruz ve bu durum artık değişmeli” diyerek, kanalın kendi ülkesine ait olması gerektiğini bir kez daha vurguladı.
‘PANAMA’DAKİ ÇİN ASKERLERİNİN’ NOELİNİ KUTLADI
Trump, Noel günü Truth Social’da yaptığı bir paylaşımda ise daha fazla tartışma doğuran bir ifade kullandı. Gönderisinde “Herkese, özellikle de Panama Kanalı’nı sevgiyle ancak yasa dışı bir şekilde işleten Çin’in harika askerlerine mutlu Noeller” dedi. Bu ifadeler, mevcut jeopolitik ilişkiler açısından oldukça çarpıcı bulundu.
Trump, ABD’nin 110 yıl önce kanalın inşası sırasında 38 bin vatandaşını kaybettiğini ve her yıl milyarlarca dolarlık onarım harcaması yaptığını da hatırlatarak, bu fedakarlıklara rağmen kanal üzerinde söz hakkı olmadıklarını dile getirdi. “Bu durum değişmek zorunda” ifadesiyle de durumu eleştirdi.
PANAMA’DA HALK SOKAĞA DÖKÜLDÜ
Trump’ın Panama Kanalı ile ilgili açıklamaları, Panama’daki liderler ve halk tarafından sert bir şekilde karşılandı. Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino, Trump’ın bu sözlerini “kabul edilemez” olarak nitelendirirken, ülkede halk sokaklara çıkarak kitlesel protestolar düzenledi. Protestocular, “Panama Kanalı bizimdir ve böyle kalacak” sloganları atarak, ABD’nin olası bir talebine karşı hazır olduklarını ifade ettiler.
Panamalı liderlerin ve halkın tepkisi, Trump’ın açıklamalarının yalnızca bir diplomasi meseleyi değil, aynı zamanda ulusal bir kimlik ve egemenlik meselesini de gündeme getirdiğini göstermektedir. Her iki taraf için de tanıdık olan bu tür tarihî gerilimler, Kanalın geçmişindeki karmaşık ilişkileri bir kez daha gün yüzüne çıkarmaktadır. Dolayısıyla, Trump’ın bu hamlesinin ve açıklamalarının uluslararası ilişkiler üzerindeki etkisi büyük ölçüde merak edilmektedir.
