Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye’deki belediyelere yönelik yürütülen soruşturmaları değerlendirirken, denetimlerden çekinmenin gereksiz olduğunu belirtti. Tunç, bu meselelerle ilgili yaptığı açıklamalarda, “Yargı tacizi değerlendirmesi şuursuz bir hareket” dedi ve meseleye dair net bir tutum sergiledi.
Bakan Tunç, özellikle Ankara Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile ilgili bazı organizasyonlar üzerinde incelemelerin başlatıldığını ifade etti. İçişleri Bakanlığı tarafından gönderilen müfettişlerin, bu incelemeleri gerçekleştirdiğini ve belediyelerin bu denetimlere tabi olduğunu açıkladı. Tunç, “Belediyeler, kamu idareleri olarak hem Sayıştay denetimine hem de İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin denetimlerine tabidirler” ifadesiyle hukuki çerçevenin önemine vurgu yaptı.
Denetimlerin ve incelemelerin doğası gereği, herhangi bir eksik veya kusur bulunması durumunda telaş etmenin gereksiz olduğu üzerinde duran Adalet Bakanı, “Eğer müfettişin incelemek istediği konulara ilişkin cevaplarınızı verirseniz, telaşlanacak bir durum yoktur. Suçluluk duygusuyla hareket edilmemelidir” şeklinde görüş bildirdi. Tunç, yargıyla ilgili taleplerin ifade edilmesi esnasında dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdi.
Yılmaz Tunç, “Yargı tacizi” kavramı üzerine düşündürücü açıklamalarda bulunarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunu ve yargının bağımsızlık ve tarafsızlık esaslarına dayandığını vurguladı. “Yargı bağımsız ve tarafsızdır, hiç kimseden talimat almaz” sözleriyle Türk hukuk sisteminin işleyişine dair sağlam bir inanç sergileyen Tunç, yargı tarafından başlatılan soruşturmaların, yargı tacizi olarak değerlendirilmelerinin, “şuursuz bir hareket” olduğunu belirtti.
Kamu yöneticileri ve belediye başkanlarına yargıyla ilgili ifade kullanırken dikkatli olmaları konusunda uyarılarda bulunan Tunç, Türkiye’de 25 bin hakim ve savcının bulunduğunu ve bu durumun, kamuoyunun dikkatini çekebileceğini kaydetti. “Gizlediğiniz bir şey mi var” şeklinde soruların gündeme gelmesi olasılığını da dile getirerek, bu tür endişelerin yaratılmaması gerektiğine işaret etti.
Yılmaz Tunç, aynı zamanda, hukukun üstünlüğü endeksi gibi konularda değerlendirme yapmanın belediye başkanlarının yetki alanında olmadığını, bu gibi endekslerin nerede hazırlandığı konusunda bilgi sahibi olduklarını vurgulayarak, merkezi bir otorite olan yargının önemini ve işleyişinin gerekliliğini bir kez daha öne çıkardı. Net bir ifade ile, “Hukukun üstünlüğü endeksiyle ilgili değerlendirme yapmak belediye başkanının haddi de değil, hakkı da değil” diyerek, devletin hukuki yapısına olan inancını yineledi.
