Araştırmaların başını çeken Profesör Leonardo Bonetti, futbolcuların genellikle yüksek öğrenim seviyelerine yönelmediklerinin altını çizerken, bu durumun spor odaklı bir yaşam tarzından kaynaklandığını belirtmektedir. Bonetti, akademik bilgi eksikliğinin potansiyel olarak var olabileceğini ancak bunun zeka ile doğrudan bir ilişkisi olmadığını ifade etti. “Halk arasında, daha az eğitim almayı düşük zeka ile özdeşleştirmek yaygındır ve bu yanlış bir algıya yol açmaktadır.” şeklinde bir vurgu yapmıştır.
FUTBOLCULAR ‘SÜPER ZEKİ BİREYLER’
Araştırma, Brezilya ve İsveç’in en üst liglerinde yer alan 204 elit futbolcunun performansının, 124 gönüllüyle kıyaslandığı detaylı bir inceleme sunmaktadır. Elde edilen sonuçlara göre futbolcular, esnek düşünme, hızla karar verme, etkin planlama ve problem çözme gibi bilişsel becerilerde üstün yeteneklere sahiptir. Bu nedenle, futbolcuların “süper zeki bireyler” olarak nitelendirildiği görülmektedir. Profesör Bonetti, özellikle dinamik oyun ortamlarında hızlı adaptasyon yetisinin ve geleceği öngörme becerisinin futbolcuların zeka seviyesinin yüksek olduğunu gösterdiğine dikkat çekti.
Bonetti, futbolcuların sadece fiziksel yeteneklerle değil, aynı zamanda yüksek düzeyde bilişsel ve psikolojik kapasitelerle de donatıldığını vurguladı. Hızlı karar verme becerileri ve hatalı davranışların engellenmesi gibi özelliklerin sahadaki başarı için kritik bir öneme sahip olduğunu da ekledi.
Çalışma neticesinde futbolcuların kişilik özelliklerinden dışa dönüklük, vicdanlılık ve yeni deneyimlere açıklık gibi unsurlarda kontrol grubuna göre daha yüksek puanlar aldığı görülmüşken, kontrol grubunun uyumluluk ve nevrotiklik açısından daha yüksek değerlere sahip olduğu tespit edilmiştir. Araştırmacılar, futbolcuların sözel zeka ölçümünden ziyade, performansa dayalı zeka değerlendirmeleri yaptıklarını, dolayısıyla IQ testi yapılmadığını açıkça belirtmiştir.
APTAL FUTBOLCU KLİŞESİ TEMELSİZ ÇIKTI
Futbol dünyasında sıkça duyulan “aptal futbolcu” klişesi, taraftarlar ve medya tarafından sıklıkla dile getirilmesine rağmen, bu algının temelsiz olduğu vurgulanmaktadır. Profesör Bonetti, futbolcuların röportajlarda kendilerini ifade ederken yaptıkları gafların bu yanlış algıyı pekiştirdiğini belirtmiştir. Örneğin, Michael Owen’ın “Başının yüz kısmına çarptı” veya Mark Noble’ın “Kazanmamak çöküştür” gibi ifadeler, bu klişeyi canlı tutsa da araştırmanın sonuçları tam tersini göstermektedir.
İŞTE BAZI FUTBOLCULARIN BEYİN YAKAN SÖZLERİ
Futbolcuların zaman zaman söyledikleri tuhaf ifadeler, kendilerine yönelik eleştirileri pekiştirirken, aynı zamanda güldüren ifadeler de ortaya çıkmaktadır. Örneğin:
- MARK DRAPER – “Barcelona gibi bir İtalyan kulübünde oynamak isterim.”
- PAUL GASCOIGNE – “Bu sezon 14 sarı kart gördüm, 8’i benim hatamdı, 7’si ise tartışmalıydı.”
- BRYAN ROBSON – “Her hafta böyle oynasaydık, bu kadar tutarsız olmazdık.”
- KEVIN KEEGAN – “Maradona’dan daha büyük veya daha küçük birinin olduğunu düşünmüyorum.”
- STUART PEARCE – “Tüneldeki havucu görebiliyorum.”
- MICHAEL OWEN – “Top direğe gitseydi gol olurdu. Genellikle daha fazla gol atan takım kazanır.”
- DAVID BECKHAM – “Brooklyn’in vaftiz edilmesini istiyorum ama hangi
