Acemoğlu’ndan Türkiye Ekonomisine Dikkat Çeken Uyarı
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Nobel Ödüllü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Kemal Şahin tarafından yazılan ‘Sıfırdan Zirveye’ isimli kitabın lansmanı sırasında önemli bir sunum gerçekleştirdi. Acemoğlu, sunumunda ’21. Yüzyılın Fırsatları ve Zorlukları’ konusuna odaklandı. Yapay zeka, yaşlanan nüfus, iklim değişikliği ve küresel değişimlerin Türkiye ile dünyayı etkileyen ana akımlar olduğunu vurguladı.
Bloomberg HT’nin aktardığına göre, etkinlikte bir grup gazetecinin Türkiye ve ekonomiyle ilgili sorularını da yanıtlayan Acemoğlu, enflasyon ve asgari ücret hakkında dikkat çekici yorumlarda bulundu. Acemoğlu, öncelikle bir dezenflasyon programının gerekliliğine değindi. Hızlı bir politika uygulanması durumunda, ücretlerin düşeceğini belirtti. Ancak yavaş bir yaklaşım benimsenir ise, enflasyonun tek haneli rakamlara inmesinin 8-10 yılı bulabileceğini ifade etti. Türkiye’deki tüketim oranlarının azaltılmadan, enflasyonu düşürmenin mümkün olmadığını aktardı ve enflasyonun kurumları iyileştirmeden çözülemeyeceğini belirtti.
‘Ücretler artmazsa sağlıklı bir büyümeye erişimimiz mümkün değil’
Acemoğlu, Türkiye’de asgari ücretin neredeyse %50 seviyesinde olduğunu ve yüksek asgari ücretin insanların fakirlik sınırında yaşamasına neden olduğunu dile getirdi. Verimlilik sorununun bu noktada en önemli etken olduğunu vurguladı. “Eğer verimlilik bu kadar düşükse, orta sınıfın ve işçi sınıfının refahını artırmak mümkün değil,” diyen Acemoğlu, Türkiye’nin verimliliği artırmasının şart olduğunu belirtti. Yüksek enflasyonun bir semptom olduğunu ve verimlilik artmadığı sürece enflasyonu düşürme çabalarının sonuç vermeyeceğine dikkat çekti. Asgari ücretin %50 veya %70 artışla, sadece ücretlerin arttırılmasının mümkün olmadığını, verimliliği artırmadan bu tür adımların sadece geçici çözümler sağlayacağını ifşa etti. Asgari ücret‘te kısa vadede bir düşüş beklemenin mantıklı olmadığını, bunun ancak tüketimin azaltılmasıyla mümkün olabileceğini söyledi.
Acemoğlu, Türkiye’nin kurumlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle, bakanlıkların denetlenmesi, bütçe sorunlarının çözülmesi, yolsuzlukla mücadele ve hukuksal sorunların giderilmesi gibi başlıkların yüksek öneme sahip olduğuna işaret etti. Tüm bu yapısal sorunların çözümünün, Türkiye’nin verimliliğini ve teknolojik gelişimini artırabileceğini belirtti. Sonuçta, gençler için daha fazla fırsat tanıyan, yaratıcı düşünceleri teşvik eden bir sistemin oluşturulması gerektiğini ifade etti. Böyle bir ortamda parlak gençlerin Türkiye’de kalmasının sağlanacağını sözlerine ekledi.