AB’nin Ekonomik Krizi ve ABD ile Gerilimi

Avrupa Birliği (AB), 2025 yılına ilerlerken, ekonomik durgunluk, ticarette parçalanma ve jeopolitik istikrarsızlık içeren yüksek riskli bir dönemle yüzleşiyor. Özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı, dördüncü yılına girmeye hazırlanırken Avrupa’yı olumsuz etkiliyor. Ona ek olarak, ABD ile bu dönemde gerilen ilişkiler daha da derinleşiyor.
ABD’de başkanlık koltuğundaki Donald Trump döneminin, Avrupa ile ilişkiler üzerinde ciddi bir etkisi oldu. Trump’ın katı üslubu ve söylemleri Avrupa’da olumsuz bir algıya yol açarken, AB’ye mesafeli yaklaşımı da ilişkileri gerginleştirdi. Bu süreçte, Avrupa’daki müttefikliği sorgulanır hale geldi.
TARİFELER
Trump’ın “Önce Amerika” anlayışıyla korumacı ekonomi politikaları uygulamaya başlaması, AB ülkeleri üzerinde büyük bir etki yarattı. Özellikle, çelik ve alüminyum ithalatına yüzde 25 gümrük vergisi getirilmesi, Avrupa’da büyük bir rahatsızlığa neden oldu. AB, ABD’nin bu hamlesinin makul bir gerekçesi olmadığını belirterek, Avrupalıların haksız önlemlerden korunması gerektiğini savundu.
Avrupa, ABD’nin gümrük vergilerinin ekonomik belirsizliği artırdığı ve küresel piyasalardaki verimliliği bozduğunu düşünüyor. AB, Trump’ın önerdiği karşılıklı tarifelerin yanlış bir adım olduğunu belirterek önceki müttefikinin haksız engellemelere karşı sert bir yanıt vereceğini açıkladı. Böylece, Avrupa, ABD’ye karşı bir misilleme yapılacağı mesajını net bir şekilde verdi.
Trump’ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek için barış müzakerelerine başlaması sürecine AB’yi dahil etmemesi, ilişkileri daha da zayıflattı. Avrupa’nın, bu müzakerelerde yer almak istemesi ancak ABD’nin buna yanıt vermemesi, gerilimi artırdı. Ayrıca, Trump, Avrupa ülkelerinin savunma bütçelerini yeterli görmemekte ve bu alandaki kaynaklarının artırılmasını istemektedir. Şu an AB ülkeleri, GSYH’lerinin sadece yüzde 1,9’unu savunmaya ayırıyor.
Bu durum, Avrupa’nın yüksek kamu borcu ve bütçe açığı sorunlarını da göz önüne aldığımızda daha da karmaşık hale gelmektedir. Ekonomik büyüme yavaşlaması, nüfus artışının azalması ve artan sosyal maliyetler, Avrupa’nın askeri harcamalarını artırmasını zorlaştırıyor. Hem ticari hem de askeri alanlarda AB ile ABD arasındaki güven ilişkisi, Trump döneminde ciddi şekilde zayıfladı.
AB YAVAŞ BÜYÜYOR
AB’nin ekonomik büyümesi, son yıllarda ABD ve Çin ile karşılaştırıldığında oldukça geride kalmış durumda. AB, 2025 büyüme beklentisini yüzde 1,5 olarak öngörüyor. Avrupa’nın ekonomik büyümenin düşüklüğü, uzun vadede daha belirgin hale gelecek ve rakipleriyle olan fark açılacak.
Özellikle son 15 yılda, Avrupa ekonomisi ABD’nin çok gerisinde kaldı. ABD, teknoloji ve dijital dönüşümde oldukça hızlı ilerleyerek bu alanlarda lider konuma geldi. Bu süreçte, ABD’nin GSYH’si yüzde 70 oranında artarken, AB’de bu oran yalnızca yüzde 20 olabildi. Bu durum, Avrupa’nın üretkenlik ve rekabet gücünde ciddi kayba yol açtı.
AB, bu durumun üstesinden gelmek ve rekabet gücünü artırmak için, bürokratik işlemleri azaltmayı, yapay zeka gibi alanlara yatırım yapmayı ve enerji maliyetlerini düşürmeyi planlıyor. Fakat, ABD’nin uygulamaya koyabileceği daha güçlü tedbir ve destek paketlerinden dolayı Avrupa’nın bu konuda uygulama hızının yetersiz kalacağı belirtiliyor.
BORÇ SEVİYESİ YÜKSEK
Ayrıca, birçok AB ül