2025 yılı asgari ücret zammı ile ilgili çalışmalar hız kazanmaya başladı. Bu süreç, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 10 Aralık 2024 tarihinde yapacağı toplantıyla başlayacak. Yaklaşık 7 milyon çalışanı doğrudan etkileyecek olan bu görüşmeler, asgari ücretin yeni yıl öncesi ne kadar olacağının belirlenmesine olanak sağlayacak ve kamuoyuna açıklanacak.
KRİTİK TARİH BELLİ OLDU
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 2025 yılına dair ilk toplantısı, 10 Aralık 2024 tarihinde gerçekleştirilecek. Bu toplantıda, işçi ve işveren kesimleri kendilerini temsil edecek temsilcileri seçecekler. Hükümet tarafı ise bu önemli oturuma Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı aracılığıyla katılım gösterecek.
Toplantıdan sonra komisyonun asgari ücretin nihai miktarını en geç 31 Aralık 2024’e kadar belirleyip kamuoyuna açıklaması gerekecek. Bu süreç, yeni yılın ilk günlerinde milyonlarca çalışan için asgari ücret zammının netleşmesini sağlayacak.
İŞÇİ VE İŞVEREN TEMSİLCİLERİ KİM OLACAK?
2025 asgari ücret görüşmelerine Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) işveren tarafını, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ise işçi tarafını temsil edecek olan sendikalar olarak katılacak. Bu iki tarafın gerçekleştireceği müzakereler, 2025 yılı asgari ücretinin belirlenmesinde kritik bir rol oynayacak ve gelecekteki ekonomik dengeleri etkileyebilecek önemli bir karar sürecini yönlendirecek.
MEVCUT ASGARİ ÜCRET VE MALİYETİ
2024 yılı itibarıyla uygulanan asgari ücret, brüt olarak işçilere 20 bin 002,50 TL olarak ödenmektedir. Ancak kesintiler sonrası işçilerin eline geçen net maaş, yalnızca 17 bin 002,12 TL olmaktadır. İşverenin bu durumda karşılaştığı toplam maliyet ise sosyal güvenlik primleri ve işsizlik sigorta fonu gibi ek giderler dahil olmak üzere 23 bin 502,94 TL’yi bulmaktadır. Bu rakamlar, 2025 yılı için belirlenen yeni asgari ücretin ne kadar olacağı konusundaki görüşmelerin önemini daha da arttırmaktadır.
Sonuç olarak, 2025 yılı asgari ücret tespitiyle ilgili yapılacak olan toplantıların ve müzakerelerin sonucu, Türkiye’deki çalışanların ekonomik durumları üzerinde doğrudan etkili olacaktır. Bu çerçevede, hem işçi hem de işveren kesimlerinin görüşlerinin dikkate alınması ve dengeli bir zammın belirlenmesi, toplumun genel refahı için büyük bir önem arz etmektedir.
