16 Ocak tarihinde, ABD Merkez Kuvvetler Komutanı (CENTCOM) olan General Michael Erik Kurilla, Suriye’ye bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Bu ziyarette, ABD askeri komutanları ve YPG/PKK’ya bağlı olan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) liderleri ile bir araya geldi. Bu buluşma, Suriye’deki askeri durumun değerlendirilmesi ve İŞİD’e karşı yürütülen mücadele hakkında bilgi paylaşımı yapmak amacıyla gerçekleştirilmiştir.
CENTCOM tarafından yayımlanan açıklamalar doğrultusunda, General Kurilla’nın, SDG’nin İŞİD karşısındaki savaşına dair bilgi aldığı belirtilmiştir. Ayrıca, Suriye’deki güncel durumu ve bölgedeki ortak güçlerin karşılaştığı zorlukları ele almak amacıyla birçok görüşme yapılmıştır. Bu süreçte, uluslararası işbirliğinin önemine vurgu yapılmıştır.
General Kurilla, Al-Hol’daki İŞİD kampına da bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Bu kampta, IŞİD’in tutuklu bulunan savaşçıları hakkında bilgi alarak, sahadaki durumun ne denli kritik olduğunu tespit etme fırsatı bulmuştur. Açıklamada, “Eğer kamplarda uluslararası geri dönüş, rehabilitasyon ve entegrasyon çabaları olmazsa, yeni bir IŞİD neslinin doğma riski bulunmaktadır” ifadesine yer verilmiştir. Bu durum, bölgedeki güvenlik risklerinin artırılabileceğine dair ciddi bir uyarı niteliği taşımaktadır.
Ayrıca, General Kurilla, YPG/PKK’nın bölgedeki varlığını savunarak, “50’den fazla ülkeden 9 binin üzerinde IŞİD tutuklusunun SDG tarafından korunan tesislerde tutulduğunu” söylemiştir. Bu da SDG’nin, IŞİD ile mücadelesindeki rolünün uluslararası boyutunu ortaya koymaktadır. Genel Kurilla, ayrıca uluslararası toplum ile işbirliği içerisinde IŞİD savaşçılarının kendi ülkelerine geri gönderilmesi ve orada yargılanmalarının sağlanması yönünde çaba göstereceklerini belirtmiştir.
General Kurilla’nın Suriye’nin doğusuna gerçekleştirdiği bu ziyaret, hem bölgedeki güvenlik durumu açısından hem de ABD’nin YPG/PKK ile olan ilişkileri açısından önemli bir gelişme olarak dikkat çekmektedir. Şu anda 2 bin ABD askerinin bulunduğu bu bölgede, YPG/PKK’ya bağlı SDG, İŞİD ile mücadelesini sürdürmekte ve bu mücadelesini ABD’den aldığı destekle güçlendirmektedir. Bu durum, uluslararası güvenliğin sağlanması için değişen dinamiklerin göz önünde bulundurulması gerektiğini göstermektedir.