Ayasofya’nın Dijital İkizi Hayata Geçti!

YAPININ DİJİTAL İKİZİ OLUŞTURULDU
Ayasofya-i Kebir Camii, 10 Temmuz 2020 tarihinde, Danıştay 10’uncu Dairesi’nin hükmü doğrultusunda, 31181 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2729 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile tekrar ibadete açılmıştır. Bu tarihi olay, Ayasofya’nın dini ve kültürel öneminin yeniden değerlendirilmesine olanak sağlamış, aynı zamanda yapının korunması ve etkin bir şekilde kullanılmasına yönelik çeşitli projelerin geliştirilmesi gerekliliğini ortaya koymuştur.
İbadet için yeniden açılmasıyla birlikte, Ayasofya’nın korunmasını sağlamak amacıyla bilimsel temel alınarak bütüncül projeler hazırlandı. Bu kapsamda, yapının mevcut durumunu belirlemek ve gelecekteki koruma çalışmalarını yönlendirmek amacıyla rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri oluşturulmuştur. Ayrıca, yapının dayanıklılığını artırmak için statik, mekanik ve elektrik projeleri de hazırlanmıştır.
Bunların yanı sıra, tarihi ve kültürel değeri yüksek olan türbelerin, sıbyan mektebinin ve muvakkithanenin de restorasyonları planlanmış, bu süreçte külliyedeki tüm yapılar üç boyutlu olarak belgelenmiştir. Geçmişin izlerini ve yapının mimari özelliklerini daha iyi koruyabilmek için dijital ortama aktarılmıştır. Böylece Ayasofya’nın dijital ikizi oluşturularak, yapının detaylı bir sanal temsili elde edilmiştir.
Dijital ikiz, mevcut durumu ve geçmişteki halleri arasında köprü kurarak, Ayasofya’nın tarihi boyunca geçirdiği değişimleri gözler önüne serer. Bu teknoloji, aynı zamanda restorasyon sürecinin şeffaf ve bilimsel bir zeminde yürütülmesine olanak tanır. Gelecek nesillere kalacak bu değerli mirasın korunması için atılan bu adımlar, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde büyük bir önem taşımaktadır. Ayasofya’nın dijital ikizi, tarihinde olduğu gibi bugün de farklı disiplinlerdeki uzmanların çalışmalarına ışık tutacaktır.
Sonuç olarak, Ayasofya’nın hem fiziksel yapısının korunması hem de dijital ortamda yaşatılması adına atılan bu adımlar, kültürel mirasın önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Ayasofya, sadece bir ibadet yeri olmanın ötesinde, insanlık tarihinin önemli bir parçası olarak kalmaya devam edecektir. Bu süreç, geçmişle geleceği birleştiren bir bağ oluşturarak, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bu eşsiz yapının korunması adına atılan önemli bir adımdır.