Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası’nın düzenlediği Ekonomi Toplantısı’nda Türkiye’nin ekonomik durumu ve son piyasa gelişmeleri hakkında bilgi verdi. Karahan, geçtiğimiz hafta yaşanan piyasa dalgalanmalarının ardından, oynaklığın geçici olduğunu ve ekonomiye etkilerinin kısa vadeli olmasını sağlamak için derhal aksiyon aldıklarını açıkladı.
Karahan, piyasalardaki bu belirsizliği kontrol altına almak amacıyla Türk Lirası (TL) ve döviz likiditesine yönelik tedbirler aldıklarını belirtti. Bu tedbirler arasında TL depo ihalelerinin vadelerinin uzatılması ve likidite araçlarının çeşitlendirilmesi yer alıyor. “Vadesi 91 güne kadar likidite senetleri ihraç etmeye başladık,” diyen Karahan, piyasa kuralları içinde proaktif bir yaklaşım benimsediklerinin altını çizdi. Kendisi ayrıca, piyasalardaki istikrarlı işleyişi sürdürmek için etkili araçlarını kullanacaklarını belirtti.
“ENFLASYONDAKİ ATALET ZAYIFLAMAKLA BİRLİKTE DEVAM EDİYOR”
Karahan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın kapsamlı ve güçlü bir araç setine sahip olduğunu vurgulayarak, fiyat istikrarını sağlamak amacıyla sıkı para politikası duruşunu kararlılıkla sürdüreceklerini ifade etti. Küresel ekonomik durumu değerlendirirken, imalat sanayi ve hizmet sektörü arasında bir farklılaşmanın devam ettiğini belirtti.
Ayrıca, korumacı politikaların artması ile birlikte jeopolitik risklerin küresel büyüme üzerinde olumsuz etkileri olabileceğinden bahsetti. “Küresel ticaret politikalarındaki belirsizlikler, emtia fiyatları üzerinde belirleyici olmaya devam ediyor. Özellikle Brent petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar dikkat çekmektedir,” dedi.
“2024 YILININ SON ÇEYREĞİNDE HANEHAKLARININ MAL TALEBİ GÜÇLÜ SEYRETTİ”
2024 yılının son çeyreğinde iktisadi faaliyette bir toparlanma gözlemlendiğini ifade eden Karahan, hanehalkının mal talebinin güçlü seyrettiğini aktardı. Talep artışının özel tüketim üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu belirtti. Ancak, yıllık bazda yurt içi talebin büyümeye katkısının azaldığını, net ihracatın ise pozitif katkı sağladığını ifade etti.
Hizmet üretim endeksinin benzer bir toparlanma gösterdiğini, ancak daha ılımlı seyrettiğini kaydetti. Ocak ayında hizmet üretim endeksindeki artış, tüketici talebinin artış gösterdiğini ancak bazı sektörlerde bunun daha sınırlı olduğunu ortaya koydu. “Hizmet sektörlerine yönelik harcamaların ılımlı bir seyir izlediğini gözlemliyoruz,” diye ekledi.
“CARİ İŞLEMLER AÇIĞINDA BİR MİKTAR ARTIŞA İŞARET EDİYOR”
Karahan, cari açığın milli gelire oranının 2024 yılının son çeyreğinde yüzde 0,8 seviyesine gerilediğini, ancak 2025 yılı itibarıyla cari işlemler açığında bir miktar artış beklediklerini belirtti. Bu artışın sebepleri arasında küresel ticaret belirsizlikleri ve ihracat kaynaklı riskler yer aldığını ifade etti.
2025 yılında Türkiye’nin cari açığının milli gelire oranının, 2024’ten yüksek olmasına rağmen uzun dönem ortalamalarının altında kalacağını tahmin etti. Dış ticaret eğilimine ilişkin gözlemlerde, zayıf seyreden dış talebe rağmen ihracatın gücünü koruduğunu vurguladı. Avrupa Birliği’nin mal ithalatındaki zayıflıklara rağmen Türkiye’nin ihrac
