Son dönemde yaşanan çatışmalar sonucunda, İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin merkezinde bulunan Türk Filistin Dostluk Hastanesini hedef alarak patlattı. Bu olay, sosyal medyada paylaşılan görüntülerle ortaya çıkarken, hastanenin tamamen imha edildiği görüldü. Patlama, Gazze’deki sağlık altyapısına önemli katkı sağlayan bir yapının kaybını simgeliyor.
Türk Filistin Dostluk Hastanesi, geçmişte Türkiye’nin desteğiyle inşa edilmiş ve bölgedeki sağlık hizmetlerine katkıda bulunması hedeflenmişti. Hastanenin, bölge halkına sunmuş olduğu sağlık hizmetleri, özellikle çatışma dönemlerinde hayati bir önem taşımaktaydı. Fakat, içinde bulunduğumuz çatışmalı ortam, hastanenin ne denli önemli bir fonksiyon üstlendiğini gözler önüne seriyor.
Yaşanan bu olayla ilgili olarak Washington Post’ta yer alan bir habere göre, İsrail ordusu, geçmişte Netzarim Koridoru’na konuşlandığı dönemlerde bu hastaneyi bir operasyon üssü olarak kullanmış. Ordunun hastaneyi gelecekteki askeri faaliyetlerinde etkin bir şekilde kullanması, orada yapılan yıkımın arkasındaki sebeplerden biri olarak öne çıkıyor.
Hastanenin yıkımına dair İsrail ordusu tarafından doğrudan bir askeri açıklama yapılmamış olmasına rağmen, İsrail Savunma Bakanlığı‘na bağlı olan Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü (COGAT), ordunun bölgede Hamasa ait altyapıyı “söktüğünü” belirtti. Bu durum, hastanenin yıkımını doğrudan sosyal ve askeri bir hedef haline getiriyor.
COGAT, yaptığı açıklamada, “Son aylarda Hamas, kuzey Gazze’de bir dönem Türk hastanesi olarak kullanılan bu noktayı komuta merkezi olarak kullandı. Bu merkezden İsrail birliklerine yönelik saldırılar yönlendirildi ve gerçekleştirildi” dedi. Bu açıklama, yıkılan hastanenin askeri bir merkez olarak kullanıldığı iddialarını pekiştiriyor.
Buna ek olarak, COGAT, ordunun hastaneyi, bu nedenlerden dolayı “terör altyapısını etkisiz hale getirmek” amacıyla yok ettiğini bildirdi. Bu tür açıklamalar, Gazze’nin içinde bulunduğu çatışmalı ortamda yapılan askeri operasyonların haklı çıkarılması amacını güdüyor.
Böylece, Türk Filistin Dostluk Hastanesi’nin yıkılması, hem sağlık hizmetlerinin kaybı anlamına gelmekte hem de bölgede yaşanan çatışmaların ne denli karmaşık ve derin olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Bu olay, yalnızca bölgedeki insani durumu değil, aynı zamanda uluslararası ilişkileri de etkilemeye devam edecek gibi görünüyor.
