Borsada işlem gören 100 şirketin toplamda 62 milyar TL tutarındaki borçlarının silindiği iddiaları, son günlerde kamuoyunda geniş yankı buldu. Bu durum üzerine Türkiye Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan resmi bir açıklama yapılarak, iddiaların kesinlikle gerçeği yansıtmadığı ifade edildi. Bakanlık, haberlerde adı geçen hiçbir şirketin vergi borcunun erteleme veya taksitlendirme işlemine tabi tutulmadığını vurguladı.
Açıklamada; “Bazı basın yayın organlarında ortaya atılan, ‘Borsada işlem gören 100 şirketin 62 milyar TL vergi borcu ertelendi’ iddiası doğru değildir” denildi. Ayrıca, “Bahse konu paylaşımlarda, ertelendiği iddia edilen vergiler, Türkiye Muhasebe Standartları çerçevesinde kullanılan hesaplara ilişkin olup, şirketlerin gelecek dönemlerdeki vergisel yükümlülüklerini göstermekte, bunun vergi borçlarının ertelendiği anlamına gelmediği” belirtildi.
Açıklamada daha fazla detay sunulurken, Türkiye Muhasebe Standartları’nın 12 no.’lu standardına atıfta bulunuldu. Bu standart çerçevesinde mali tablolarda, ertelenmiş vergi borçları ile ertelenmiş vergi varlığı gibi iki temel hesap türünün bulunduğu ifade edildi. Bu hesaplar, gelecekteki vergisel yükümlülükler ve haklar üzerine muhasebeleştirme yapılması adına önemli bir rol oynamaktadır.
Bakanlık, muhalefetin ve bazı basın organlarının bu konuda ortaya attığı iddiaların asılsız olduğunu ve kamuoyunda yaratılan “vergi adaleti” algısının zedelenmesine neden olduğunu da ekledi. Özellikle, muhalefetin bu iddiaları siyasi bir malzeme olarak kullanma çabasının dikkat çekici olduğu ifade ediliyor.
Ayrıca, muhasebe kaydı gerekçesiyle, hesap bakiyelerinin isimlerine bakarak vergi borcunun ertelendiği konusunda toplumda yanlış bir algı oluşturulmasının doğru olmadığı dile getirildi. “Kamuoyunda vergide adalet algısını zedelemek ve vergi uyumunu bozmak amacıyla ortaya atılan asılsız iddialara itibar etmeyiniz!” açıklaması, bu tür asılsız iddialara karşı bireyleri ve şirketleri uyarma amacı taşımaktadır.
Bu durum, Türkiye’deki borsa ve vergi sistemi üzerindeki güveni sarsma potansiyeline sahip. Borsada işlem gören şirketlerin finansal durumları, genel ekonomik istikrar için kritik öneme sahip. Dolayısıyla, bu gibi spekülasyonların ortalıktaki spekülasyonları beslemesi ve yatırımcıların kararlarını olumsuz yönde etkilemesi beklenmektedir. Bunu önlemek adına finansal raporlamaların ve ibrahnamelerin anlamlandırılması bakımından daha dikkatli ve şeffaf olunması gerektiği vurgulanmıştır.
