Permiyen Dönemi Fosilleri, Yok Olmaya Direniyor!

Bilim insanları, Çin’in kuzeydoğusunda keşfedilen fosillerin, gymnosperm ormanları ve eğrelti otlarının Permiyen-Triyas sınırında varlıklarını sürdürdüğünü ortaya koydu. Missouri Üniversitesi’nden jeolog Wan Yang, “En azından bu bölgede, bitkilerin büyük bir kitlesel yok oluş yaşamadığını görüyoruz” diyerek bu bulguların önemini vurgulamıştır.
Büyük Yok Oluş, Sibirya Tuzakları olarak bilinen devasa volkanik patlamaların atmosfere aşırı miktarda karbondioksit salmasıyla başlamıştır. Bu patlamalar sonucunda atmosferdeki karbondioksit seviyesi 2.500 ppm’e kadar yükselmiş; bu da küresel ısınmayı tetikleyerek okyanus ekosistemlerinin çökmesine neden olmuştur. Ancak, kara yaşamına olan etkileri daha karmaşık bir yapıda gelişmiş ve bu olayın kara üzerindeki etkilerine dair sınırlı kanıtlar bulunmuştur.
Yeni yapılan çalışma, Xinjiang’daki antik ekosistemin, bu felaketin etkilerine rağmen hayatta kalmayı başardığını göstermektedir. Bölgedeki volkanik kül tabakalarındaki zirkon kristalleri, araştırmacıların fosillerin yaşını daha doğru bir biçimde belirlemelerine olanak sağladı. İncelenen fosil sporları ve polenler, ani bir yok oluş yerine yavaş ve istikrarlı bir ekolojik dönüşümün yaşandığını ortaya koymaktadır.
Önceki araştırmalar da Afrika ve Arjantin gibi farklı yerlerden gelen benzer bulgular ile desteklenmiştir; bitkilerin yok olup yeniden ortaya çıkmadıkları, aksine zaman içindeki değişimlerle varlıklarını sürdürdükleri ortaya konulmuştur. Arjantin Ulusal La Plata Üniversitesi’nden olup bu konuda çalışmalara katılan paleobotanist Josefina Bodnar, “Bitkiler, kök yapıları ve tohumları sayesinde çok uzun süre hayatta kalabiliyor” ifadesiyle bitkilerin adaptasyon becerisini belirtmiştir.
Bilim insanları, Permiyen döneminde daha serin ve nemli ortamlarda yaşayan bitkilerin bu büyük felaketten hayatta kalma şanslarının daha yüksek olduğunu düşünmektedir. Xinjiang bölgesinin o dönemde göl ve nehirlerle kaplı olması, bitkilere sığınak sağlanmasını mümkün kılmıştır.
Permiyen döneminde bitki korunaklarının bulunduğu diğer alanlar, yüksek enlemlerde ve okyanus kıyısında konumlanmıştır. Bu durum, sıcak çöllerden uzak olan bölgelerin yok oluştan daha az etkilendiğini gösterir. Londra Üniversitesi’nden paleontolog Devin Hoffman, “Okyanus ekosistemleri için kaçış mümkün değilken, karasal ekosistemlerde iklim değişikliği daha bölgesel etkilere yol açmıştır” şeklinde açıklama yapmıştır. Pangea’nın iç kısımlarında aşırı sıcaklıklar yaşanırken, kıyıya yakın ve daha ılıman bölgelerde yaşamın devam ettiğini belirtmektedir.
Bilim insanları, Permiyen yok oluşunu anlamanın günümüz iklim krizi ile ilgili kritik öneme sahip olduğunu ifade etmektedir. Permiyen dönemindeki felaketin ana sebebi atmosferdeki sera gazı seviyelerinin yükselmesiydi; bu durum günümüz iklim değişikliği ile birçok benzerlik taşımaktadır. Araştırmacılar, antik felaketlerin dünya ekosistemine olan etkilerini anlayarak, gelecekte insan kaynaklı iklim değişikliği ile mücadelede