DHKP/C terör örgütüne belediyelerden finans sağlandığı iddialarıyla başlatılan soruşturmada, 34 şüpheli gözaltına alındı. Bu süreçte, aralarında eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç‘in de bulunduğu 12 kişi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Yapılan itirazlar sonucunda bu kişilerin tutuklanmasına karar verildi. Bu tutuklamalar, Türkiye’deki mahkeme ve yargı sisteminin ne kadar siyasi baskılara maruz kaldığını gösterir nitelikte. Özellikle, bu hamlelerin siyasi bir motivasyona sahip olduğu anlaşılmakta, zira tutuklananların çoğu, CHP’li geçmişe sahip isimlerdir.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, bu tutuklamalara sert bir eleştiride bulundu. Çelik, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Siyasallaşmış yargının operasyonları ve zorba iktidarın kumpasları durmak bilmiyor” ifadesiyle durumu özetledi. Aynı zamanda, Eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in, kendisine terör örgütünün hedefi olduğu için koruma sağlandığına dikkat çekerek, bu durumun absürt olduğunu vurguladı.
Özgür Çelik, yaptığı paylaşımtaki ifadeleriyle CHP’nin terörle ilişkilendirilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. “Haddinizi bilin. CHP ile terör kelimelerini yan yana getiremezsiniz!” şeklinde bir üslupla, iktidarın bu tür iddiaları kullanarak belirli isimleri hedef aldığını dile getirdi. Bu bağlamda, Çelik, Türkiye’nin adalet sisteminin zayıflığını ve iktidarın baskı politikalarını eleştirdi.
Çelik’in açıklamasında dikkat çeken bir diğer nokta ise, bireylerin tutuklama bahanelerinin ardında yatan gerçek niyetlerin anlaşılması gerektiğini savunmasıydı. “İktidarınızı korumak için insanların hayatlarıyla oynayamazsınız!” diyerek mevcut iktidarı uyardı. Bu tutuklamalar karşısında muhalefet partileri, halkın korkutulması ve sindirilmesi amaçlı bir strateji geliştirilmekte olduğu görüşünde birleşiyor.
Özgür Çelik, konuşmasının devamında erken seçim çağrısı yaparak, “Az kaldı. Erken seçimde sizi gönderecek bu zalimane düzeni yıkacağız. Ülkemize adaleti getireceğiz” ifadelerini kullandı. Bu tür bir söylem ile Çelik, CHP’nin gelecekteki siyasi duruşunu ve hedeflerini net bir şekilde ortaya koymuş oldu.
Önemle vurgulamak gerekir ki, Türkiye’deki siyasi arenada yaşanan bu gelişmeler, sadece belirli şahısların geleceğini değil, aynı zamanda ülkenin demokrasi ve adalet anlayışını da yakından etkileyecek gibi görünmektedir. Kamuoyunda büyük yankı uyandıran bu tutuklamalar, yargının bağımsızlığı ile ilgili endişeleri bir kat daha arttırdığı gibi muhalefetin iktidarı sorgulama yeteneğini de pekiştirmektedir.
Sonuç olarak, yaşanan bu süreç Türkiye’nin siyasi olduğu kadar hukuki geleceğini de derinden etkileyecek nitelikte. Ne yazık ki, bu tür olaylar halk üzerindeki güven duygusunu sarsmakta ve adalet arayışında sıkıntılar yaratmaktadır.
Kaynak: ANKA
