Almanya Federal İş Ajansı (BA), şubat ayına ilişkin işsizlik rakamlarını açıkladı. Ülkede mevsimsellikten arındırılmış işsiz sayısı, şubat ayında bir önceki aya göre 5 bin kişi artarak toplam 2,89 milyon kişi oldu. Beklentiler ise şubatta işsiz sayısının 15 bin artması yönündeydi. Üstelik, Şubat 2024 ile karşılaştırıldığında işsiz sayısında 175 binlik bir artış kaydedildi.
Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı, şubat ayında yüzde 6,2 düzeyinde sabit kaldı. Buna ek olarak, mevsimsellikten arındırılmamış işsiz sayısı, şubatta aylık bazda 3 bin kişi azalarak 2 milyon 989 bine geriledi; bu dönemde işsizlik oranı ise yüzde 6,4 olarak kaydedildi.
Federal İş Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi Daniel Terzenbach, yaptığı değerlendirmede, “Ekonomideki zayıflık, şubat ayında da işgücü piyasasında etkisini göstermeye devam etti.” ifadelerini kullandı. İlgili açıklamalar ışığında, ülkedeki durgun ekonomik görünüm nedeniyle önümüzdeki aylarda işsiz sayısının artmaya devam edeceği ve 10 yıl içinde ilk kez 3 milyon sınırının aşılmasının beklendiği ifade edildi.
Öte yandan, şirketlerin işgücü ihtiyacını gösteren boş pozisyon sayısında da önemli bir düşüş yaşandı. Şubatta, bir önceki yılın aynı ayına göre 67 bin azalma ile boş pozisyon sayısı 639 bin olarak belirlendi. Bu durum, işgücü piyasasındaki zayıflığın bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Almanya’nın ekonomik durumu da pek iç açıcı değil. 2024 yılının tamamında ülke ekonomisi, bir önceki yıla göre yüzde 0,2 gerileyerek, art arda ikinci yıl küçülmüş oldu. Ekonomideki bu daralma, Çin ile artan rekabetin yanı sıra yapısal sorunlarla da ilişkilendiriliyor. 2023 yılında Alman ekonomisi, yüzde 0,3 oranında bir daralma yaşamıştı.
Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) tarafından 24 Şubat’ta yayımlanan raporda, ülkede kurulacak koalisyon hükümetinin zor bir ekonomik ortamda göreve başlayacağına dikkat çekildi. Raporda, “Temel eğilim açısından Alman ekonomisi, durgunluk içinde sıkışıp kalmaya devam ediyor.” şeklinde bir değerlendirme yapıldı.
Sonuç olarak, Almanya’nın iş gücü piyasası ve ekonomik görünümü, oldukça zor bir dönemden geçiyor. İşsiz sayısının kaçınılmaz olarak artması beklenirken, bu durum işgücü piyasasında ve toplumsal dengenin korunmasında sorunlar yaratma potansiyeline sahip. Ekonomideki zayıflık ve belirsizlik, şirketlerin istihdam politikalarını etkileyerek, uzun vadeli sosyo-ekonomik etkiler doğurabilir.
