İlkem Şahin, bir yıl önce yılın girişimcisi unvanını kazanmasının ardından 12 Şubat 2024’ten itibaren yatırım yapmaya hızla yöneliyor. Bu süreçte KFC ve Pizza Hut’ın Türkiye operasyonlarını, Amerika’da bulunan çeşitli şirketleri satın alma girişimleri dikkat çekiyor. Ancak bu hikâye, altı bin emekçinin mağduriyetini ve hak arayışını da beraberinde getiriyor. Yılın en başarılı erkeği seçilen Şahin’in girişimleriyle birlikte, işçi hakları ve ekonomik etkileri daha fazla görünür hale geliyor.
2022 yılında İlkem Şahin, Peymen Kuruyemiş tarafından iflas aşamasına gelen bir jant üreticisini satın alıyor ve aynı yıl Almanya’da iki asırlık bir kağıt fabrikasını almayı başarıyor. Gıda, kağıt ve jant sektörlerinde hızlı bir şekilde etkinlik kazanan Şahin, bu satın almaların hepsini kredi kullanarak gerçekleştiriyor. Kendisi, “parlak girişimci” olarak tanımlanırken, aynı zamanda “kredi oburu” unvanı ile de anılıyor. Bu durum, iş dünyasında tartışmalara neden oluyor ve Şahin’in yaptığı yatırımların arkasındaki motivasyon sorgulanıyor.
Bir süre sonra Almanya’da batık bir televizyon kanalı alması da dikkat çekiyor. 2023 yılında yayına başlayan bu kanal, 2024’ün başında iflas başvurusu yapıyor. Bu krizin ardından İlkem Şahin, Pear Food Organik Gıda’yı satın alıyor ve sinemaya merak sararak Han Yapım’ı kuruyor. Toplamda 12 film çeken Şahin, bu projelerini de yine kredi yardımıyla gerçekleştiriyor. 2023 yılında yılın franchise’ı ödülü ile ödüllendirilen Şahin, bu ödülün ardından büyük bir finansal çöküş yaşıyor. Dört yıllık yoğun girişimcilik hikayesinin arkasında, altı bin emekçinin hak arayışının bulunduğu unutulmamalı.
Ozan Bingöl, Sözcü TV ekranlarında İlkem Şahin’e verilen “yılın franchise’ı” ödülü hakkında eleştirilerde bulundu. Güçlü bir denetim mekanizmasının olması gerektiğini söyleyerek, emekçilerin yalnızlığa mahkum edilmemesi gerektiğini vurguladı. Girişimcilik gibi büyük bir ekosistemde, emekçi haklarının korunması ve iş yerlerindeki risklerin yönetilmesi gerektiğine dikkat çekti. Bu kapsamda, devletin emekçilerin, işçilerin haklarının korunmasına yönelik aktif bir rol üstlenmesi gerektiği mesajını verdi.
Bingöl, iflas ertelemelerinin kötü niyetli kullanımına da işaret ederek, bu tür durumların emekçileri mağdur ettiği konusunda uyarılarda bulundu. Yasanın kötüye kullanılması durumunda devletin daha etkin bir şekilde devreye girmesi gerektiğini belirtti. Emekçilerin ve işçilerin yaşadığı zorlukların, her zaman dikkate alınması gereken sosyal bir sorun oluşturduğunu ifade etti.
