Husi Hareketi’nin Hava Saldırıları İddiaları
Yemen’deki İran destekli Husi hareketi, ABD ve İngiltere’nin başkenti olan Sana’ya karşı toplamda 12 hava saldırısı düzenlediğini kamuoyuna duyurdu. Bu iddialar, Husilere ait el-Mesire televizyonunun Telegram üzerinden paylaştığı bilgilere dayanmaktadır. Yapılan açıklamalarda, saldırıların Sana’daki önemli hükümet binalarını hedef aldığı vurgulandı.
İddialara göre, iki hava saldırısı Yemen Savunma Bakanlığı’nın bulunduğu bölgeyi hedef alırken, diğer 10 saldırı ise Enformasyon Bakanlığı’nın yer aldığı bölgeye yöneltilmiştir. Ancak, bu saldırılar sonucunda ölen ya da yaralanan olup olmadığı ve meydana gelen hasara ilişkin henüz herhangi bir bilgi paylaşılmamıştır. Bunun yanı sıra, ABD ve İngiltere’den gelen bu iddialara ilişkin resmi bir açıklama da yapılmamıştır.
Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, daha önceki açıklamalarında Husilere ait Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin, Filistin’deki İsrail hedeflerine ve Kudüs’teki elektrik santraline füze saldırıları düzenlediğini belirtmişti. Yahya Seri, bu operasyonların ABD’nin Yemen’e yönelik büyük bir hava saldırısı için hazırlık yaptığı sırada gerçekleştirildiğini ifade etti. Husiler, bu saldırıların hedeflerine başarıyla ulaştığını da öne sürdüler.
Bölgedeki gerilimlerin artması, özellikle ABD ve İngiltere’nin doğrudan müdahale iddialarıyla birlikte düşünüldüğünde, uluslararası toplumun dikkatini çekmektedir. Husi hareketinin, Yemen’deki mevcut siyasi ve askeri denklemi nasıl etkilediği konusunda birçok analiz ve yorum yapılmaktadır. Uzmanlar, bu tür saldırıların yanı sıra, bölgedeki diğer aktörlerin de tutumlarının büyük önem taşıdığını vurgulamaktadırlar.
Saldırıların Yemen’de yarattığı potansiyel etkiler arasında, iç savaşı besleyen dinamiklerin daha da tırmanması yer alıyor. Husi hareketinin bu tür askeri açıklamaları, hem kendi bölgesel güç gösterisini artırma çabası hem de dış aktörlere mesaj verme niyeti taşıdığı düşünülmektedir. Saldırılar, bölgede süregelen çatışmaların seyrini etkileyebilecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Sonuç olarak, Yemen’deki durumun ne yönde gelişeceği, uluslararası aktörlerin tutumlarına ve Husilerin stratejilerine bağlı olarak şekillenecektir. Husi hareketinin, askeri eylemlerle siyasal alanda nasıl bir etki yaratacağını gözlemlemek, önümüzdeki günlerde hangi gelişmelerin yaşanacağını belirlemek açısından kritik bir önem taşımaktadır.
