18 Kasım 2024 tarihinde, Lübnan’dan İsrail’e yönelik gerçekleştirilen füze saldırıları, başkent Tel Aviv’in yakınlarındaki Ramat Gan ve Beni Brak bölgelerini hedef aldı. Bu olayda, biri ağır olmak üzere toplam beş kişi yaralandı. İsrail medyasındaki haberlere göre, Ramat Gan ve Beni Brak bölgeleri, Lübnan’dan fırlatılan roketlerin isabet etmesi sonucu ciddi bir tehdit altına girdi.
Sosyal medya platformlarında paylaşılan görüntüler, Ramat Gan bölgesinde çıkan yangınları gösteriyor. Saldırının hemen ardından bölgeye gelen acil servisler, yaralılara müdahale edecek şekilde olay yerine intikal etti. İsrail ordusu yaptığı açıklamada, şarapnel parçalarının Tel Aviv çevresindeki bazı bölgelere düştüğünü bildirdi. Ancak, İsrail polis teşkilatı, ordunun açıklamalarının aksine, saldırının doğrudan bölgeye isabet ettiğini ve çevredeki bir binanın yıkılma riski taşımakta olduğunu belirtti.
Tel Aviv yakınlarındaki bu saldırılara ek olarak, İsrail’in kuzeyindeki Aşağı Celile bölgesi içinde yer alan Shefa-Amr kentine de bir füze saldırısı düzenlendi. Bu olayda, bir kadının hayatını kaybettiği ve on kişinin yaralandığı bildirilmiştir. Yerel yönetimler ve güvenlik güçleri bu tür saldırıların artış göstermesinden endişe duyarken, bölgedeki güvenliğin sağlanması için çeşitli önlemler almaya başladı. Ayrıca, bölgedeki sağlık kuruluşları yaralılara acil müdahalelerde bulundu.
Lübnan ve İsrail Arasındaki Gerilim
Son yıllarda Lübnan ve İsrail arasındaki gerilim, zaman zaman silahlı çatışmalara ve füze saldırılarına dönüşmektedir. Lübnan’daki Hizbullah örgütünün İsrail’e yönelik saldırıları, bölgedeki güvenlik durumunu daha da karmaşık hale getiriyor. İki ülke arasındaki sınırda gerginlikler yoğunlaşırken, her iki taraf da karşılıklı olarak yerleşim yerlerini hedef almaktan çekinmemektedir. Bu durum, sivil halkın yaşamını tehlikeye atmakta ve her iki tarafın da askeri kayıplar vermesine sebep olmaktadır.
Ayrıca, İsrail hükümeti, bu tür saldırılara karşı daha sağlam bir savunma mekanizması geliştirerek halkın güvenliğini sağlamayı hedefliyor. Saldırıların artması, sivil yaşamı derinden etkilerken, evac shakleyihes ve benzeri önlemler alınarak halkın binalardan uzak durması sağlanmaya çalışılmaktadır. Ancak, saldırıların sivil halk üzerindeki psikolojik etkisi, durumun ciddiyetini ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak, 18 Kasım 2024 tarihinde gerçekleşen bu füze saldırıları, yalnızca yaralanmalara ve can kayıplarına neden olmakla kalmayıp, aynı zamanda bölgedeki gerilimi daha da tırmandırma riski taşımaktadır. İlgili tarafların durumu soğukkanlılıkla değerlendirerek gelecekte benzer durumların yaşanmaması adına gerekli önlemleri alması önem taşımaktadır.
