Türkiye’nin yeşil dönüşümü yakalamakta zorlandığı, kömürden elektrik üretiminin arttığı tek OECD üyesi olduğu belirtiliyor. İngiltere merkezli enerji düşünce kuruluşu Ember’in raporuna göre, OECD bölgesinde kömürün payı 2007’ye göre yüzde 52 azaldı. Ancak Türkiye’de kömür santralleri elektrik üretiminin üçte birini gerçekleştirerek yeni rekorlar kırmaya devam ediyor.
Çoğu ülkenin kömürden vazgeçtiği bir dönemde Türkiye, 2023’te kömürden üretilen elektrik miktarını artırarak yüzde 36’lık bir paya ulaşmıştı. Türkiye’nin enerji faturasının artmasına ve dışa bağımlılığının sürmesine neden olan bir diğer önemli nokta ise kömürün büyük bir kısmının ithal ediliyor olması.
OECD üyesi ülkeler arasında kömürden çıkış için tarih belirlemeyen beş ülkeden biri de Türkiye. Diğer büyük ülkelerin aksine Türkiye, kömürün payını azaltmak için kesin bir plan yapmamış durumda.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 2035’e kadar rüzgar ve güneş enerjisinde 120 bin megavatlık kurulu güç hedeflendiğini duyurdu. Ancak mevcut durumda rüzgar ve güneş enerjisinin kurulu gücü 30 bin megavat seviyesinde bulunuyor. Bakan Bayraktar, bu hedefe ulaşmak için yaklaşık 80 milyar dolarlık bir yatırım gerektiğini belirtirken, yeşil dönüşüm için toplamda 108 milyar dolarlık bir yatırımın yapılması gerektiğini vurguladı.
