Atina Maratonu, tarihi M.Ö. 490 yılına dayanarak, Maraton Savaşı’ndan zafer haberini Atina’ya iletmek için koştuğu söylenen efsanevi koşucu Phiedippides’in izlerini takip eden “Orijinal Maraton” olarak bilinmektedir. Bu ikonik yarış, 42,195 kilometre uzunluğundaki güzergâhı, tarihte önemli bir yer edinmiş ve 2004 Atina Olimpiyatları’nda da aynı parkurda gerçekleştirilmişti. Böylece hem tarihi bir anlam taşıyan hem de spor dünyasında ayrı bir öneme sahip olan bu maraton, her yıl dünya çapında birçok koşucuyu bir araya getirmektedir.
Yarışı tamamlayarak Atina’nın tarihi Panathinaiko Stadyumu’nda bayrağı göğüsleyen 88 yaşındaki yarışmacı olarak öne çıkan Pourliakas, zaferini ailesinin ve torunlarının tezahüratlarıyla kutladı. Pourliakas, “Yarışı bitirmeyi başardım ve geçen yıldan daha iyi bir derece elde ettim,” diyerek duygularını ifade etti. Bu yıl 6 saat 31 dakikada yarışı tamamlayan Pourliakas, geçmiş yıla göre 18 dakika daha hızlı bir performans ortaya koydu.
Pourliakas, 42 kilometre 195 metrelik bu prestijli yarışı 12. kez tamamlayarak bir başka başarıya imza attı. 73 yaşında olan ultramaraton koşucusu oğlundan ilham alarak Kastoria’daki kasabasında koşmaya başladığını belirtmektedir. Koşuya olan tutkusunun yanı sıra, insanların yaşını öğrendiklerinde şaşırdılarını da dile getiriyor. “Neden inanmasınlar? Hepimiz yapabiliriz, yeter ki isteyelim,” diyerek, sağlıklı yaşam ve sporun herkes için ulaşılabilir olduğunu vurguladı.
88 yaşındaki Pourliakas’ın günlük antrenman rutini gerçekten oldukça etkileyici. Hafta içi her gün 4 ila 5 kilometre koşarken, hafta sonları bu mesafeyi 20 kilometreye kadar çıkarabiliyor. Sağlıklı yaşam sırlarını takipçileriyle paylaşan Pourliakas, “Hiç sigara içmedim, aşırıya kaçmam, alkol kullanmam, geç saatlere kadar kalmam. Dengeli besleniyorum, her şeyden azar azar yiyorum,” diyerek sağlığını korumak için izlediği yaşam tarzını aktarıyor.
Her yaşta sporu teşvik eden Pourliakas, özellikle gençlere de bir örnek oluşturmayı hedefliyor. “Koşmak, sadece fiziksel bir aktivite değil; zihinsel olarak da insanı zinde tutuyor,” diyen Pourliakas, sporun herkes için bir gereklilik olduğunu savunmaktadır. Onun bu azmi ve kararlılığı, yaş sınırlarının aslında sadece birer sayı olduğunun altını çizmektedir. Bu nedenle, gerek gençlere gerekse de yaşlı bireylere hitap eden bir mesaj vermektedir. Spor yapmanın, sağlıklı bir yaşamın kapılarını araladığını her fırsatta dile getirmektedir.
Sonuç olarak, Atina Maratonu ve Pourliakas’ın hikâyesi, sadece bir spor etkinliği olmanın ötesinde, insan iradesinin ve kararlılığının sembolü olarak tarihe geçmektedir. Her yaştan insanın sporla iç içe olabileceğini kanıtlayan Pourliakas, koşumun ve sağlıklı yaşamın önemini ortaya koyarak, gelecekte de ilham vermeye devam edecektir.
