Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Rize Valisi’nin AK Parti (AKP) Milletvekilleri ve il yöneticileri ile birlikte yer aldığı bir fotoğraf hakkında sert eleştirilerde bulundu. Günaydın, bu durumu “tam bir skandal” olarak nitelendirirken, “çürümüş ruh hali” ifadesini kullanarak durumu daha da çarpıcı bir şekilde değerlendirdi. Ayrıca, bahsi geçen fotoğrafın toplum açısından son derece rahatsız edici olduğunu belirtti.
Günaydın, Rize Valisi İbrahim Baydaş’ın, AKP milletvekillerine ve il yöneticilerine şoförlük yaptığını ifade ederek, bu durumun 22 yıllık AKP iktidarının sonucunda oluşan tek parti devletinin bir göstergesi olduğunu vurguladı. Rize Valisi’nin, içerisinde bir AKP milletvekilinin bulunduğu araçta yer alması, Günaydın’a göre yaratılan bu yeni siyasi anlayışın bir yansımasıdır. Bu olay ve fotoğraf, toplumsal adalet ve eşitlik konularında ciddi kaygılara yol açmaktadır.
Ayrıca, belirtilen fotoğrafın içeriğinde, Rize AKP milletvekillerinin birbirleriyle yan yana oldukları, Rize Belediye Başkanı’nın da aralarında bulunduğu bir duruma işaret edildi. Günaydın, fotoğrafın en soldaki isminin Rize’nin AKP İl Başkanına ait olduğunu ve bu kişinin sosyal medyada bu fotoğrafı paylaşarak aslında ne kadar fütursuzlaştıklarını gösterdiğini belirtti. Böyle bir durum, kamu görevlilerinin tarafsızlığı ve devletin gücünün nasıl bir siyasi amaca yönelik kullanıldığı konusunda ciddi tartışmalara yol açabilir.
Günaydın, valinin böyle bir ortamda yer almasının kamu hizmetinin tarafsızlığı ile olan bağını zedelediğini ifade etti. Vali gibi bir kamu görevlisinin, iktidar partisinin temsilcilerine şoförlük yapmasının, kamu yönetiminde “taraflı bir yönetim” algısı yarattığını aktardı. Bu durum, kamu kurumlarının ve kişilerinin tarafsızlığını tehdit eden bir unsur olarak değerlendiriliyor olup, toplumda adaletsizliğe yol açabileceğine dair endişeleri artırmaktadır.
Sonuç olarak, Gökhan Günaydın, bahsi geçen olayın sadece bir fotoğraf olmanın ötesinde, Türkiye’nin siyasi iklimine dair önemli işaretler barındırdığına inanıyor. Bu tür fotoğraflar ve durumlar, hükümetin demokratik değerlere ne denli bağlı olduğunu sorgulatan bir vaka olarak algılanmakta ve toplumsal muhalefet açısından da önemli bir tartışma konusu oluşturmaktadır.
