Gündem

Devir Değişirken Günlük Hayat Nasıl Etkilenecek?

“Bitmeyecek sevgilim. Nerede görülmüş?” diye sordu. “Yani Koç, Sabancı falan aynen devam mı?” diye devam etti. “Hız kesmeden yola devam.” diye yanıtladı. “Bankalar?” diye sordu. “Onlar da, şimdi nasıllarsa CHP gelince de kârlarına kâr katmayı sürdürecekler. Tepedekiler her geçen gün daha semirirken, çalışanlar her yıl daha az parayla ayakta kalmaya çalışacaklar.”
“Muasır medeniyetler seviyesine çıkabilecek miyiz?” diye sordu. “Ayol seviye mi kaldı onlarda? Çıksan ne olur, çıkmasan ne olur?” dedi. “İsrail, Amerika, Rusya ne olacak?” diye merak etti. “Hiçbir şey olmayacak evladım. Yine ‘Kahrolsun İsrail’ deyip İsrail’le ticaret rekorları kıracağız, yine oynatıcısına diklenen kukla gibi ‘Dökerim senin Coca Cola’nı’ diyeceğiz. Putin akıllı adam, tacir adam, al gülüm ver gülüm aynen devam edeceğiz.”
“Üniversitelerde, bürokraside liyakatlı atama olur mu?” diye sordu. “Herkesin çocuğu kendine liyakatli gelir kuzum. Ben rektör olsam seni profesör yapmaz mıyım? O işler de hep olduğu gibi sürecek.” dedi. “Anne saçmalıyorsun, ayıp ediyorsun. Hiç olur mu böyle bir şey? Daha bunun yargısı var, yasaması yürütmesi var.” diye itiraz etti. “Var çocuğum var… Hepsi var.”
“Mafya çökmeyecek mi mesela?” diye düşündü. “Mafya çöker zaten ama başkasının malına çöker. Daha çocuk olduğun için bilmiyorsun. Mafya silahla güç alanı elde eden şebeke demek. Tüm devletlerin de silahlı kuvvetleri yok mu? İsveç Devleti bile mafya ayol. Bakma temiz yüzlerine.”
“Kürtler, sığınmacılar, kadınlar, LGBT+ bireyler başka bahara mı kalacaklar?” diye sordu. “Ne sandın? Aman şimdi sırası değil, aman ortalık karışık, aman siz biraz geri durun diye birkaç on yıl daha geçer gider. Hayat beyaz Sünni Müslüman ve sapppına kadar erkek Türklere güzel.”
“Yani kimse bedel ödemeyecek mi? Herkesin yaptığı yanına mı kalacak?” diye endişelendi. “Hem de nasıl… Belki şu acar trollerden birkaçı ibret olsun diye hapis yatar ama devir değişince onlar hepimizden daha CHP’li olur zaten. O gün gelsin, hepsi annelerinin, ninelerinin mini etekli siyah beyaz fotolarını paylaşırlar. Dün Mursi, bugün Sisi.”
“Hiç mi iyi bir şey olmayacak yani?” diye sordu. “Olacak elbette. En başta sen yarın başka şehirde bir üniversiteyi kazandığında o iğrenç yaratıkların ağlarına düşmeyeceksin. Eğitim sistemine kesin çeki düzen getirilir. Avanta payı ayrılmayacağı için çok daha az parayla çok daha fazla yatırım yapılır. Demirtaş, Kavala, Atalay ve diğer rehineler çıkar. Rakıya bu kadar insafsız zam gelmez.”
“Ben de ne zaman rakıya bağlayacaksın diye düşünüyordum. Aslında saydıkların da yabana atılır şeyler değil.” diye belirtti. “Evet ama bunların bir artısı yok. Eksiden sıfıra doğru bir yolculuk.”
“Ne yapsın CHP, devrim mi? Bu kazanımların her biri tek başına yeter.” diye savundu. “Sana yetiyorsa, ben ok.”
“Biz mutlu olamayacak mıyız yani?” diye sordu. “Güzel kızım, biz zaten şimdi de mutluyuz. Papa Osmanlı donanmasını yok ettiğinde de mutluyduk, Abdüller yüzyılında topraklar ülke ülke kaybedildiğinde de mutluyduk. Biz neyiz ki? Padişahın Mısır’a giden gemisinde iki fare… Bebeğimiz gelince güler, gelin olup gidince ağlarız. Hiçbir şey bulamazsak, suya ekmek doğrar doyarız. 10 ay Norveç yazı olur bu ülkede, sokaktaki ağaçtan dut toplar yine aç kalmayız. Bu mutsuzluk, bu çirkeflik, bu şiddet, tepe düşkünlerinin icadı.”
“Önce kafamı çorba gibi karıştırıyorsun, sonra da işi sütlaca bağlıyorsun.” diye mizah yaptı. “Çorbayı sütlacı bilemem ama şunu bilirim: kurtuluş partilerin değişmesinde değil, zihniyetin değişmesinde. Örgütlenmeyene mama yok. Yan gelip yatayım, kendi işyerimde bile en ufak bir mücadeleye girmeyeyim, girenleri de küçümseyeyim, sonra bekleyeyim birileri beni kurtarsın.. Oyla oyun bozulmaz cicim, bunu ne kadar erken öğrenirsen o kadar iyi… Seçim sandığı demokrasi için değil, iktidar için kurulur. Çağımızın sorunu hayata tüketici gibi bakmak: Bilet aldım beni eğlendir, oy verdim beni dinlendir. Kimse zahmete girmek istemiyor. Cevabı partilerde değil, sokaklarda aramalıyız.”
“Sokakta hiçbir cevap yok, sadece soru var.” diye yanıtladı. “Öyleyse ne ala ama bence tam tersi. Bakmasını bilirsen elbette.”
“Ay anne neler neler söyledin, vallahi senin için fesat.” diyerek şaşırdı. “Bu devirde evladıyla böyle şeyleri konuşan ana mı kaldı? Hashtag: Kıymetini bil.”
“Bir gün ben de anne olacağım ve çocuğumun her sorusuna aynen senin yaptığın gibi noktalı noktalı yanıtlar vereceğim:)” diye güldü. “Boşuna mı anne olduk?” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu