Hazine ve Maliye Bakanı, iş dünyasının istekleri doğrultusunda uygulamaya koydukları “enflasyon muhasebesi”nde küçük işletmeler için yeni kararlar alacaklarını açıkladı. Bakan, “Yaklaşık 1,5 milyon gelir ve kurumlar vergisi mükellefini geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi kapsamından çıkarıyoruz” dedi.
Türkiye’de en son 2004 yılında enflasyon muhasebesinin uygulandığı belirtildi. 2021 yılına kadar, şartların gerçekleşmediği için yeni bir düzeltme yapılmadı ancak 2021 sonunda şartların oluştuğu ifade edildi. Bakan Şimşek, bu konuda önemli bir değerlendirme yaptı ve uygulama hakkında bilgi verdi.
Bakan Şimşek, 2023 yılı sonuna kadar enflasyon düzeltmesinin ertelendiğini açıkladı. Daha sonra iş dünyası ile yapılan toplantılarda meslek kuruluşlarının 2023 yılı sonunda enflasyon düzeltmesi yapılmasını, 2024 yılında devam ettirilmesini istediklerini söyledi. Bu talepler üzerine gerekli düzenlemelerin yapıldığı belirtildi.
Bazı meslek kuruluşlarının, enflasyon muhasebesi nedeniyle özellikle cirosu düşük küçük işletmeleri etkileyebileceğini ifade ettikleri belirtildi. Bu nedenle, TOBB, MÜSİAD ve TÜRMOB gibi kuruluşların alınan kararlara ilişkin talepleri doğrultusunda, 1,5 milyon mükellefin geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi kapsamından çıkarılacağı duyuruldu.
Ayrıca, hazırlanan tebliğ taslağının Cumhurbaşkanlığına gönderildiği ve 31 Aralık 2023 tarihli gelir tablolarındaki ciro tutarının 50 milyon liranın altında olan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin 2024 yılının ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapmadan beyannamelerini verecekleri ifade edildi.
Enflasyon düzeltmesinin yatırım finansman giderlerine ekstra vergi getirmemesi için çalışmalar yapıldığı belirtildi. Yatırım yapan mükelleflere kolaylık sağlanması için farklı modeller üzerinde çalışıldığı ve bu çerçevede vergilendirme konularında çözümler arandığı bildirildi.
Enflasyon düzeltmesi, mali tabloların gerçek durumu ifade eder hale gelmesini sağlamak amacıyla yapılan bir düzeltme işlemi olarak tanımlandı. Bu kapsamda aktif hesapları güçlü mükelleflerin avantaj sağladığı, borçları fazla olan mükelleflerin ise dezavantaj yaşadığı açıklandı.
